| Patsy, sola bak. Allan Karlsson ve yanında çantam var. Soldaki arabada! | Open Subtitles | باتسي ، القي نظرة على يسارك يبدو أنه ألن كارلسون مع حقيبتي |
| Patsy şarkıcı, yemek yapacak zamanı olmuyor. | Open Subtitles | باتسي مُغَنيَة. ليسَ لديها الوَقت للطَبخ |
| Patsy biraz süt içti. Son günlerde biraz süt içmeye başladı. | Open Subtitles | وشربت باتسي بعض الحليب لم تكن تشربه مؤخرا |
| Patsy'nin dükkanını alayım diyorum. | Open Subtitles | أعتقد أننى ذاهب لشراء دكان بتسي |
| - Patsy's'den sevdigin çörekleri getirdim. | Open Subtitles | لقد حصلت على الدونات المفضلة لك من مطعم باتسى |
| Penny altı yaşında ve Patsy dört yaşında. | Open Subtitles | بيني في السادسة من عمرها و باتسي في الرابعة |
| Fitzhugh'un sekreteri Patsy'ye Dr. Masters'ın kovulduğunu söylemiş. | Open Subtitles | سكرتيرة فيتزيو هي التي أخبرت باتسي وقالت لي أنّ الدكتور ماسترز فُصل من العمل. |
| - Patsy Cameron, internette bir adamla tanışmış. | Open Subtitles | باتسي كاميرون وجد رجلا على شبكة الانترنت |
| Bu sabah bir işim çıktı ve... akşam da Patsy's'da vardiyam var. | Open Subtitles | انا لدي شئ يجب فعله هذا الصباح بعد ذلك يبدا عملي في مطعم باتسي |
| Patsy's'de işlerin çok iyi gittiğini söylemeye geldim. | Open Subtitles | فقط أتيت لأخبرك ان مطعم باتسي يقوم بعمل عظيم |
| Anne, lapamın hepsini yedim ama Patsy yemedi. | Open Subtitles | -أمي ! لقد أكلت الحبوب عن آخرها لكن باتسي لم تفعل |
| Anne, Patsy'ye bebeklerin nereden Geldiğini söylemem gerekiyor mu? | Open Subtitles | -أمي ! هل ينبغي أن اخبر باتسي من أين يأتي الأطفال ؟ |
| Patsy'ye yardım etmeni istiyorum, tamam mı? | Open Subtitles | -اريدك أن تساعدي باتسي في إرتداء سترتها وقفازها ، حسنا ؟ |
| Patsy daha önce hiç sahile gitmedi. | Open Subtitles | باتسي لم تذهب إلى الشاطيء من قبل |
| Penny, Patsy, size kocaman Pankek pişiriyorum. | Open Subtitles | -بيني ! باتسي .. أنا أعد الكثير من البانكيك |
| Doğum günün kutlu olsun benim küçük Patsy'm. | Open Subtitles | يوم ميلاد سعيد حبيبتي الصغيرة باتسي |
| Ann, Patsy'ye yemeğiyle oynamamasını söyler misin. | Open Subtitles | أخبري باتسي أن تتوقف عن اللعب بطعامها |
| Evet, Tom, ama Patsy'nin dükkanı ihtisaslaşmış bir yer. | Open Subtitles | دكان بتسي متخصّص بالتجارة |
| Patsy gerçekten olağanüstü. Oğlanlar da öyle. | Open Subtitles | (بتسي)، لديها شئ حقيقي يجري لها الأولاد أيضاً |
| Bir kadın eve dönmedi. Adı Patsy Boyle. | Open Subtitles | أحدهم لم يرجع للمنزل أسمها باتسى بويل |
| O gece, gemi demir aldıktan sonra Patsy odamdaydı bana sürpriz yapmış. | Open Subtitles | باستي" فاجأتني في غرفتي" لقد كانت متوتّرة وكانت قد وصلت من ريو |