"peşinden gitmek" - Translation from Turkish to Arabic

• ملاحقة
• إتباع
• لملاحقة
• بالذهاب خلفه
• لتطارد
• تسعى وراء

Ormana dalıp helikopterin peşinden gitmek istiyorsan git.
اذا اردت ملاحقة المروحية عبر الغابة فافعل ذلك..

Hükümet tarafından kullanılıp, atıldı çünkü ismi Andreas olanın yerine Mark Whitacre'ın peşinden gitmek çok daha kolay.
لقد استغلته الحكومة ثم القت به بعيدا لأنه من الاسهل ملاحقة مارك وايتكر من ملاحقة أي شخص يحمل اسم أندرياس

İşleri kötü adamların peşinden gitmek olan eğitimli profesyoneller silah taşıyan kovboylar değil.
مدربين ومحترفين ووظيفتهم ملاحقة الاشرار لا رعاة بقر مدججين بالسلاح

Ama bir gün uyandım ve müzik öğretmenliği hayalimin peşinden gitmek istediğimi fark ettim.
حتى استيقظت أخيرا و أدركت أني أريد إتباع حلمي

Bu sayıların peşinden gitmek Jake'in çektiği acıyı dindiriyorsa, onları izlemek zorundayım.
إذا كانَ إتباع هذهِ الأرقام لـ(جايك) يوقفهُ من الشعور بالألم ،، إذاً فعليّ أن أتبعهم

Hainlerin peşinden gitmek için izin istiyorum, ekselansları.
الإذن لملاحقة الخونة فوراً يا صاحبة النيافة

Eski görevime iademi talep ediyorum ve peşinden gitmek için izin istiyorum.
أطالب بإعادة تعييني كقائد والسماح لي بالذهاب خلفه

Ve sen onu seksi bir kevaşenin peşinden gitmek için harcadın.
بالضبط ، وأنت رميت كل هذا بعيداً لتطارد ذات مؤخرة مثيرة

Bu pis tahta parçalarından uzaklaşmak ve peşinden gitmek şöhretinin ve talihinin peşinden gitmek.
أن تغادر هذه السفينة وأن تسعى وراء الشهرة والثروة

Yani yaptığı şey için amcanın peşinden gitmek istersen ben arkandayım.
،لذا لو تريد ملاحقة عمك عما إقترفه فأنا أدعمك

Hayat bir hayalin peşinden gitmek değil midir?
وما هي الحياة ! إن لم تكن ملاحقة الأحلام ؟ ؟

Hayır, tüm yaptığın saçma bir şeyin peşinden gitmek. Onu öldürelim mi?
لا، ما تحاول فعله هو ملاحقة هذا المعتوه

Sokak suçları,okullarda uyuşturucular, DEA(uyuşturucu mücadele birimi) bunun gibi şeylerin peşinden gitmek ister.
جرائم الشوارع المخدرات في المدارس. إذا الإدعاء يريد ملاحقة شيء كهذا...

Strateji nedir? 38 kod yazıcının birden peşinden gitmek çok zor.
من الصعب للغاية ملاحقة جميع الـ38 مبرمج

Sessiz bir Tanrı'nın peşinden gitmek.
هو إتباع إله صامت

Sana araman için bir isim vereceğim ama peşinden gitmek için benim yardımımı kullanman lazım.
وسأعطيك اسمًا لتتصل به, ولكن يتوجب عليك الإستعانة بي لملاحقة الخبر.

peşinden gitmek için beni kullanmanı istiyorum.
يتوجب عليك الإستعانة بي لملاحقة الخبر.

Aynen öyle ve sen onu seksi bir kevaşenin peşinden gitmek için harcadın.
بالضبط ، وأنت رميت كل هذا بعيداً لتطارد ذات مؤخرة مثيرة

Bazen yapamadığın şeylere teslim olmaktansa değer verdiğin şeylerin peşinden gitmek en iyisidir, değil mi?
من الأفضل أحياناً أن تسعى وراء شيء تهتم لأمره من أن يكون بين يديك شيء لا تكترث به