| Ama Şirket'i izledim ve Pelikan Dosyası'nı kiralamayı düşünüyorum. | Open Subtitles | لكنني رأيت الشركة وأنا أخطط لإستئجار مخطط البجع |
| Bombalar düştüğünde Pelikan körfezinde hapisteydim. | Open Subtitles | عندما تفجرت القنبلة لقد سجنب فى خليج البجع |
| Mr. Pelikan bu güzel hanımı görüşmeye götürecek. | Open Subtitles | الآن السيد بيليكان يمكنه أخذ الجميلة إلى المصلى |
| - Jake, terasta bir Pelikan var! | Open Subtitles | -صحيح. جايك ، انظر هناك "بجع" على الطابق |
| Limandaki Pelikan olmayı hiç istemem. Ha? | Open Subtitles | انا اكرة ان اكون البجعة فى هذا المرفاء.هاه |
| Fakat Pelikan gibi yukarıdan bakınca görülüyor ki bu sıçramalar karides sürüsünün hemen yanında yapılıyor. | Open Subtitles | لكن من المنظور الجوي للبجع يكشف عن أن القفز يحدث حول حافة المياه الضحلة. |
| Soğuk, rutubetli ve Pelikan kakalarıyla doludur. | Open Subtitles | حقيقاً لا: انها قارصة, ورطبة, ومغطه بطائر البجع |
| Ve başımız dik olmalı ki insanlar bize acımasın, ve bonus olarak, fotoğraflarda da Pelikan boyunlu çıkmayalım. | Open Subtitles | ونحن علينا أن نبقي رؤوسنا مرفوعة لكي لا يرثي الناس لحالنا وعلاوة على ذلك نحن لن نظهر رقبة البجع تلك في صورنا |
| Kahverengi Pelikan Amerika'nın en etkileyici kuşlarından biridir. | Open Subtitles | البجع البني هو احد اكثر الطيور الأمريكية شعبية. |
| Genç Pelikan suya dalışlı saldırıya mükemmel uyum sağlamış. | Open Subtitles | صغار البجع تكيفت تماما على الهجوم اثناء الغطس. |
| Ben çatışacağım. Olabildiğinizce hızlı şekilde Pelikan'a ulaşın. | Open Subtitles | سوف أصلحها , عليكم الذهاب الى البجع بأسرع ما يمكنكم |
| Pelikan boklarını yıkadım ve dönüp geri geldim. | Open Subtitles | نظفت فضلات البجع عنه وأستدرت وعدت إلى هنا. |
| Tamam, Mr. Pelikan, O tamamen hazır görünüyor. | Open Subtitles | يمكنك أن تأخذها بعيداً ، سيد بيليكان. إنها جاهزة |
| Pelikan dosyasını biliyor musunuz? Bir kopyası elimizde. | Open Subtitles | "لا ادري ان كنت سمعت عن تقرير "بيليكان لدينا نسخه منه |
| 15 gün önce Pelikan dosyası elimize geçti ve aynı gün Beyaz Saray'a sunduk. | Open Subtitles | "اولا تلقينا نسخه من تقرير "بيليكان منذ اسبوعين و سلمناه للبيت الابيض في نفس اليوم |
| Ne zaman ki başarının kokusunu aldık, kader adında dev bir Pelikan geldi ve üstümüze iki kilo sıçtı. | Open Subtitles | في كل مرة نقترب من النجاح يرمي علينا بجع ضخم يُدعى "القدر" كمًا كبيرًا من القاذورات |
| Basketbol takımı yerdeki Pelikan maskotu işaretlerinin üzerinden kimsenin geçmesine izin vermiyorum. | Open Subtitles | فريق كرة السلة لن يدع اي شخص ان يقف على تعويذة البجعة على الأرض |
| Sudan çıkmış bu balıklar Pelikan için kolay bir av olmalı aslında. | Open Subtitles | هذه الأسماك خارج المياه تكون بمثابة اللعبة للبجع عند المسك. |
| Evet, Pelikan giyimli bir yetişkinden daha iyisi olamaz. | Open Subtitles | أجل، لا يوجد شيء أروع من رجل بالغ في زي بجعة |
| Yükselirsin kartal gibi Oturursun Pelikan gibi | Open Subtitles | حلق كالنسر، واجلس كبجعة |
| Pelikan Koyu hapishanesindeyken aboneliğim vardı. | Open Subtitles | لدي اشتراك في (بليكان بي) |
| Pelikan Körfezi Ceza evi 1995-2007 | Open Subtitles | " سجن خليج بليكن 1995 - 2007 " |
| 95'te Pelikan Adaları'nda okul bahçesinin çimlerini biçiyordu. | Open Subtitles | لقد كان يجز العشب في ساحة مدرسة في جزيرة بيلكان عام 95 |
| Max'i, Salı günü saat 16:00'da Dr. Pelikan'a götürebilir misini? | Open Subtitles | هل يوجد لديك مجالاً لإصطحاب (ماكس) في يوم الثلاثاء إلى الدكتور (بيلكن) في الساعة الرابعة ؟ |
| Mule Creek'ten Pelikan Körfezi'ne. | Open Subtitles | من " ميول كريك " إلى " باليكان باي " |
| Spor haberleri, Pelikan Kaz motorsikleti ilk rauntta indirdi. | Open Subtitles | فى اخبار الرياضه البجعه جوس هزم الدراجه البخاريه فى الجوله الاولى |
| 89'dan beri Pelikan Koyu'nda, peşpeşe beş müebbet hapis cezası çekmekte. | Open Subtitles | موجود في البيليكان بيي منذ الـ 89, يقضي حكم مؤبد متتابع, |