| Sonra da Atlantik Okyanusunun altından kilometrelerce ilerliyor, ve tekrar Pensilvanya'da çıkıyor. | Open Subtitles | ويستمرّ تحت الأطلسي لأميال عديدة .. ومن ثمّ يصل مجدداً إلى بنسلفانيا |
| Davet edildiğim yer Pensilvanya'daki Chester Eyalet Islah Evi'ydi. | TED | كانت ولاية تشيستر المؤسسة الإصلاحية في ولاية بنسلفانيا. |
| Medyanın neden Doğu Pensilvanya'ya odaklandığını anlamıyorum. | TED | لا أفهم لماذا ركز الإعلام على شرق بنسلفانيا. |
| Pensilvanya eyaletinin kaç tane parlamento üyesi bulunmaktadır ve başka hangi eyaletin aynı sayıda üyesi vardır? | Open Subtitles | كم هي مساحة الكونجرس الموجودة في بنسلفينيا و ما هي الولاية الأخرى التي تحمل نفس الرقم من المساحة؟ |
| Bu hafta sonu, Pensilvanya'daki hava kuvvetleri üssünde protesto var. | Open Subtitles | هنالك احتجاج عند قاعدة سلاح جوية في بنسلفينيا نهاية هذا الاسبوع |
| Pensilvanya Hollanda bölgesine bir gezi düşünüyormuş. | Open Subtitles | تخطّط لرحلة في عطلة الأسبوع إلى بينسلفانيا داتش كونتري. |
| Philadelphia, Pensilvanya'danım ve burası benim evim değil. | TED | أنا من فيلادلفيا ، بنسلفانيا وهذا ليس منزلي |
| Benim adım Lena Brown, Pittsburgh, Pensilvanya'da doğdum ve büyüdüm ve burası benim evim değil. | TED | اسمي لينا براون ولدت ونشأت في بيتسبورغ ، بنسلفانيا وهذا ليس منزلي |
| Chester, Pensilvanya'da doğdum ve büyüdüm ve burası benim evim değil. | TED | ولدت ونشأت في تشيستر ، بنسلفانيا وهذا ليس منزلي |
| Bosna'da görev yaptı, sonra da Pensilvanya'daki uyuşturucu çetelerini çökertmede FBI'a yardım etti. | TED | وعملت في البوسنة، و من ثم ساعدت مكتب التحقيقات الفدرالي في الإيقاع بعصابات المخدرات في بنسلفانيا. |
| Pensilvanya Tıp Fakültesi mezunu Dr. Samuel Cartwright, | TED | تخرج الدكتور صموئيل كارترايت من كلية الطب في جامعة بنسلفانيا. |
| Bunun nedeni 10.000 kadar bu yeraltı yangınlarından olması, burada Amerika Birleşik Devletler'nde Pensilvanya'da da olduğu gibi. | TED | وذلك لأن لدينا 10000 من تلك الحرائق تحت الارض والتي توجد هنا في ولاية بنسلفانيا في الولايات المتحدة. |
| Büyük büyükbabam, Güneydoğu Pensilvanya'da şeftali bahçeleri aşılayarak geçimini sağlıyordu. | TED | كان جدي الأكبر يعمل في تطعيم أشجار حقول الخوخ في جنوب شرق بنسلفانيا. |
| Pensilvanya Üniversitesi tramplen finalleri, 1921. | Open Subtitles | أتعلمين ما هذه؟ جامعة بنسلفانيا نهائي الغطس 1921 |
| Kendi başına Pensilvanya'ya gittiğine inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع التصديق بأنها في بنسلفينيا وحدها |
| Cal son sekiz yılını Pensilvanya Sağlık Dairesi'ni yöneterek geçirdi. | Open Subtitles | أمضى (كال) الثمان سنوات الماضية رئيساً لوزارة الصحة في بنسلفينيا |
| 1984'de, Pensilvanya'daki Limerick nükleer santralinde çalışan bir işçi nükleer sızıntıya maruz kaldı ama kaynak santral değildi. | Open Subtitles | في عام 1984، عامل محطة ليميرك للطاقة النووية هنا في بنسلفينيا خضع لإختبار أيجابي للتعرض النووي لكن لم يكن المصدر من محطة الطاقة النووية |
| Sonra bu Pensilvanya olayı birden çıktı. | Open Subtitles | ثم يأتي موضوع بينسلفانيا داتش دون سابق انذار. |
| Pensilvanya Toplumsal Refah Departmanı evlat edinme koşulları mı? | Open Subtitles | آه. بينسلفانيا قسم الرفاهية العامّةِ معيار قَبْلَ التبني؟ |
| Bak. "Rubelin Kömür Şirketi, Pittsburgh, Pensilvanya. " | Open Subtitles | أنظر هنا، "شركة روبلين للفحم ، بيتسبيرج، بينسلفانيا." |
| Hershey, Pensilvanya'ya... | Open Subtitles | إنه يبدو كأنكِ ذهبتي إلى هيرشي بينسيلفانيا |
| - Stillwater, Pensilvanya'da mı doğdunuz? | Open Subtitles | هل ولدت في مدينة " ستيل واتر" بولاية " بينسلفينيا" ؟ |
| Eskiden Jack ve kardeşlerinin Pensilvanya'da yürüttükleri bir film şirketiymiş. | Open Subtitles | دار أفلام جاك و أخوته ملكوها في بينسيلفينيا - نعم - |
| Peki, Pensilvanya'daki Mercer County'de bir adresi var. | Open Subtitles | حسنا، لدي عنوان في "ميركر كاونتي، بانسلفينيا" |
| Ohio'daki çelik şehirlerinden, Pensilvanya'daki kırsal topluluklardan ve Florida'daki Panhandle'dan çıktı. | TED | بل صدر من مدن صناعة الصلب في (أوهايو)، والمجتمعات الريفية في (بنسيلفانيا)، والمتسولين في (فلوريدا). |