| Cipinizdeyken duş perdesine oğlunuzun sandviçindeki fıstık ezmesi bulaştı. | Open Subtitles | حيث بعضاً من زبدة الفول السوداني و الهلام لابنك وصلت إلى ستارة الدش |
| Duş perdesine sarmak için geçen süre. | Open Subtitles | ذلك ما يأخذه من الوقت للف جثّة في ستارة الحمّام |
| Baş parmağıyla dakikada 80 kelime yazabiliyor, ama duş perdesine isabet ettirmeden işeyemiyor. | Open Subtitles | لكنه لا يستطيع أن يتبول من دون أن يصيب ستارة الاستحمام |
| Boynum bir yatak odası perdesine benziyor. | Open Subtitles | رقبتي تبدو كستارة أحدهم |
| Banyo perdesine benziyor. | Open Subtitles | -تبدو كستارة الحمام |
| - Ayrıca bize hastalık bulaştırmayan bir duş perdesine de ihtiyacımız var. | Open Subtitles | ونحتاج أيضًا لشراشف ستارة لا تسبب لنا القروح. |
| Jesus, bir duş perdesine sarılıp atılmaktan katbekat daha iyisini hak ediyor Sook. | Open Subtitles | المسيح لديه طريقته هو بوضعها فى ستارة الحمام يا (سوك). |
| - Oh! Duş perdesine ne dersin? | Open Subtitles | -أوه، ماذا عن ستارة الحمام ! |