| Merak ediyordum ben de Petersonlar için böyle düşünebilecek miydim. | Open Subtitles | و تسائلتُ إن كنتُ سأفعل الشيء نفسهُ مع آل بيترسون |
| Bir bakışta, herhangi biri Petersonlar ve benim akraba olduğumuzu anlayabilirdi. | Open Subtitles | بنظرةٍ واحدة يظن المرء بأن آل بيترسون و أنا أقرباء |
| Kyle, Petersonlar'la gittiğinde berbat bir haldeydi ve Kyle döndüğünde daha da beter oldu. | Open Subtitles | لقد كان مزاجه متقلب عندما غادر كايل مع بيترسون ولقد حدث الأسوء عندما عاد كايل |
| Kyle'ın kayıp olduğu ve Petersonlar'ın onu aradığı beş yıllık süreç bunları hatırlayamıyor. | Open Subtitles | فترة 5 سنوات التي كان كايل مفقدوا فيها وكان بيترسون يبحثون عنه لا يتذكر أي شئ عنها |
| Kate, Petersonlar burada. Mükemmel şefle konuşup iltifat etmek istiyorlar. | Open Subtitles | "كايت", عائلة "بيترسون" هنا يريدان أن يخبراك كم أنت رائعة |
| Petersonlar Connecticut'ta yaşıyorlar. | Open Subtitles | إن آل بيترسون يعيشون في كونتكيت |
| Kate, Petersonlar burada. Sana harika olduğunu söylemek istiyorlar. | Open Subtitles | "كايت", عائلة "بيترسون" هنا يريدان أن يخبراك كم أنت رائعة |
| Dadının adı Sara Manning'miş. 2 yıldır Petersonlar için çalışıyormuş. | Open Subtitles | اسم المربية (سارة مانينغ) عملت لدى عائلة (بيترسون) لحوالي عامين |
| Petersonlar'ı kaybedeceğiz ve... bize, Rowekalar'ın kaybettirdiklerinden çok daha fazlasını kazandırıyorlar. | Open Subtitles | سيأتيكِ الاتصال و سنخسر (بيترسون) و هم يوفرون علينا أموال أكثر مما يكلفنا الشقيقين (رويكا) |
| Petersonlar'la gitmesinin, Tragerlar'ı tehlikeden uzak tutmanın tek yolu olduğunu. | Open Subtitles | أخبرته أن يذهب مع عائلة (بيترسون) وأنه الطريق الوحيد الذي سيبعد الخطر عن عائلة (تريغر) |
| Petersonlar'la bir seyahate çıkmış olabilir mi? | Open Subtitles | أتعلم إن كان مسافراً لمكان ما مع عائلة (بيترسون)؟ لم يقل أي شيء |
| Gizli yaşamımın başlangıcıydı Petersonlar'la gitmemden önceki gece. | Open Subtitles | لقد كانت بداية حياتي السرية قبل أن أغادر مع الـ (بيترسون)ـ |
| Aynı binada bir aileye dadılık yapıyorum ve Petersonlar'ın da bir dadı aradığını duymuştum. | Open Subtitles | أنا مربّية لعائلة في نفس المبنى، وسمعتُ أنّ عائلة (بيترسون) يبحثون عن مربّية |
| Nerede kalırdı? Petersonlar'da mı? | Open Subtitles | أين تبقى لوقت متأخر، عند عائلة (بيترسون)؟ |
| Şimdi gidip yıkanın. Petersonlar yemeğe geliyor. | Open Subtitles | اذهب واستحم، عائلة (بيترسون) سيأتون للعشاء |
| Petersonlar O'Hare Havalimanı'ndan alacak sizi ve onlarla kalacaksınız. | Open Subtitles | (بيترسون) سيوصلكم إلى (أوهير) وسوف تبقون معهم. |
| Petersonlar Connecticut'ta yaşıyor. | Open Subtitles | عائلة (بيترسون) تعيش في (كونيكتيت) |
| Bunu Petersonlar'dan biliyoruz. | Open Subtitles | عرفنا ذلك من عائلة ( بيترسون ) ْ |
| Petersonlar 12. katta oturuyor. | Open Subtitles | عائلة (بيترسون) يعيشون في الطابق الـ12 |