| Buzdolabımın ücra bir köşesinde hoşuna gidebilecek biraz peynirim olacaktı. | Open Subtitles | أعتقد بأن هناك القليل من الجبن خلف ثلاجتي إذا أردت منها لدي جبن إذا اردت منه أيضاً |
| O benim keçi brie peynirim. Pahalıdır o. | Open Subtitles | هيه ، هذا جبن الماعز الخاص بي سعره مرتفع |
| Tanrım. Keşke çedar peynirim olsaydı. | Open Subtitles | يالهي اتمنى لو كان لدي بعض من جبنة شيدر. |
| Mango-portakal suyu, soda ve peynirim var. | Open Subtitles | لدينا عصير برتقال بالمانجو, مياه فوّارة و جبنة. |
| "42 ülkenin yer aldığı uluslararası bir yarışmada benim peynirim..." | Open Subtitles | في منافسة دولية مع 24 مدينة أخرى جبنتي ربحت أكثر تقييم |
| peynirim iğrenç kokuyor. Hayır, bekleyin. Benmişim! | Open Subtitles | جبنتي رائحتها عفنه كلا انتظر هذا أنا |
| Senin için peynirim var. | Open Subtitles | لدي جُبنة من أجلك. |
| Satacağım kurutulmuş et ve peynirim var. | Open Subtitles | لدي لحم مجفف و جبن لأبيعه لـِ... |
| Satacağım kurutulmuş et ve peynirim var. | Open Subtitles | لدي لحم مجفف و جبن لأبيعه لـِ... |
| Az önce, "süper peynirim" mi dedin? | Open Subtitles | أقلت "جبن رائع"؟ |
| Sikik bir arabada mahsur kaldım ve keşke klimam, birkaç balonum, peynirim ve dinamitim yanımda olsaydı. | Open Subtitles | , محاصر في وسط سيارة أتمنى لو أن هناك ...... مكيف للهواء,بالونات, جبنة |
| Sikik bir arabada mahsur kaldım ve keşke klimam, birkaç balonum peynirim, dinamitim ve bütün Beatles albümlerim yanımda olsaydı. | Open Subtitles | , محاصر في وسط سيارة أتمنى لو أن هناك ...... مكيف للهواء,بالونات, جبنة |
| Fare peynirim! | Open Subtitles | جبنة الفأران خاصتي ! |
| Yalnızca peynirim var. | Open Subtitles | -لدي جبنة فقط |
| Ve sonra Peter dedi ki, "Brie... bu benim de favori peynirim." | Open Subtitles | (عندئذٍ قال (بيتر "بري) هذه جبنتي المفضلة أيضاً)" |
| Ally, güzelim, peynirim yanıyor galiba. | Open Subtitles | (ألي) عزيزتي... أعتقد بأن جبنتي المشوية تحترق! |
| peynirim! | Open Subtitles | جبنتي |
| Hiç peynirim yok. | Open Subtitles | -لا أملُك جُبنة . |