Bayan Spalding bunu size söyleyen ben olmak istemezdim ama ablanızın eli yemek pişirmeye pek yatkın sayılmaz. | Open Subtitles | سيدة سبالدنج أكرهُ أن أكون الشخص الذي يقول لكِ هذا لكن أختكِ لا تمتلك موهبة الطبخ |
Senin pişirmeye dönmeni teklif etmiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أقترح عليكَ العودة شخصياً إلى الطبخ |
Yemeği pişirmeye başlamadıysan, ücretini ödemek durumunda değilim. | Open Subtitles | أذا لم تبدأ في طبخ الطعام لا يجب أنّ أكون مسولاً عليه |
Mutfaktan çalamayanlar işi fare pişirmeye kadar götürebilir. | Open Subtitles | البعض عليه طبخ الفئران إذا لم يستطيعوا السرقة من المطبخ |
Yarın kuyumcuya gider, sıradan bir fırın alır ve pişirmeye başlarız. | Open Subtitles | حسنًا غدًا سنذهب لمحل بيع الذهب ونشتري فرن عادي ونبدأ بالطبخ |
Bütün malzemelerin hazır olmasını bekleyip, sonra pişirmeye başlayamam. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أنتظرّ حتى تجهزّ جميع المكونات و ثم أطبخ |
Ama erişteni partinin tam da ortasında pişirmeye karar verdin. | Open Subtitles | لكنك قررت ان تطهي معكرونتك في وسط هذا كله تماما |
Senin gibi çalışan bir kadın domuz eti pişirmeye ve portakal suyu sıkmaya zaman bulabiliyor mu? | Open Subtitles | امرأة عاملة مشغولة مثلكِ لديها وقت لطبخ اللحم المقدد وعصر عصير برتقال؟ |
İlk adım olarak arkadaşınla konuş ve pişirmeye devam et. | Open Subtitles | الخطوة الأولى: أن نخبر صديقنا ونعود للطبخ |
Tabi kendi üçte birlik payını elinde tutup pişirmeye devam etmekte özgürsün. | Open Subtitles | بالطبع، كما تعلم، لديكَ الحرية بأن تُبقي ثُلثك وتواصل الطبخ |
Demek ki aşçılığın her şeyini, kasaplıktan pişirmeye kadar öğrenmişsiniz. | Open Subtitles | اذا انتى تعلمتى كل شىء عن الطبخ , تعرفين , من الذبح الى الخبز |
Evet, o yüzden şimdiden pişirmeye başlasan iyi olur. | Open Subtitles | أجل، لذلك يجدر بك أن تبدأ الطبخ من الآن. |
İşaret fişeğiyle yulaflı yemeğimi pişirmeye uğraşıyordum, ateş aldı bir anda. | Open Subtitles | كنت أحاول طبخ الدقيق بشعلة طريق لكنه اشتعل بالنار |
Oradan buradan aşırıp babalarının garajında met pişirmeye çalışan çocuklara benzemiyorlar. | Open Subtitles | ليسوا إحدى الفتيان الذين يرتكبون الحماقات فحسب محاولين طبخ الميث في مرأب والدهم |
Günün sonunda, Çinli büyük bilge Lao Tzu'nun söylediği gibi "Büyük bir ülkeyi yönetmek, minik bir balığı pişirmeye benzer. | TED | وبعد كل ذلك , الحكيم الصيني العظيم لو تزو قال , " قيادة دولة كبيرة مثل طبخ سمكة صغيرة . |
Eve döner dönmez yemekleri pişirmeye başladım. | Open Subtitles | حالما وصلت إلى البيت، بدأت بالطبخ 6: 30 مساءاً حالما وصلت إلى البيت، بدأت بالطبخ |
Eve döner dönmez yemekleri pişirmeye başladım. | Open Subtitles | 30 مساءاً حالما وصلت إلى البيت، بدأت بالطبخ 6: 30 مساءاً |
Buradan dışarı adımımı attığım anda kendime yeni bir karavan alıp tekrar pişirmeye başlayacağım. | Open Subtitles | ،حالما أخرج من هنا ،سأحصل على مقطورة جديدة ..وسأبدأ بالطبخ مرة أخرى |
beynini yedim... birazını pişirmeye çalıştım. | Open Subtitles | قمت بأكل بعض من ادمغتهم وحاولت أن أطبخ قليل منها |
Fosil yakıtlar mevcut değil, ve güneş enerjisi de yemeklerini istedikleri gibi pişirmeye olanak sağlamıyor. | TED | وقود المتحجرات غير متوفره, والطاقة الشمسية لا تطهي الطعام بالطريقة التي يفضلونها. |
Bir cesedi pişirmeye yetecek kadar sıcak. | Open Subtitles | هذا ساخنٌ بما فيه الكفاية لطبخ جثّة |
Tekrar pişirmeye başlayalım dedik. Niye olmasın ki dedik. | Open Subtitles | حسنٌ، فكرنا بالعودة للطبخ مجدداً كما تعلم، فكرنا وقلنا لمَّ لا؟ |
Eh, Malka zaman zaman beni, sebze çorbası pişirmeye teklif ediyor. | Open Subtitles | حسنا، مالكا تقدم لطهي لي البرش حساء خضر روسي من وقت لآخر. |
Ancak, senin yardıma, benim de işe ihtiyacım var öyleyse, haydi pişirmeye başlayalım. | Open Subtitles | ولكنكِ بحاجة للمساعدة وأنا بحاجة لوظيفة لذا .. دعينا نباشر بالطهي أتعنين كلامكِ؟ |
Araba tamir etmeye devam etmem lazımdı. Yemek pişirmeye başlamamalıydım. | Open Subtitles | كان يجب أن أواصل إصلاح السيارات لم يكن يجب أن أبدأ الطهو |