"pickett" - Translation from Turkish to Arabic

    • بيكيت
        
    • بيكت
        
    Alex, sen ve Michael bana, ilk kız arkadaşım Annabelle Pickett'le beni hatırlatıyorsunuz resmen. Open Subtitles اتعرفي أليكس,انت و مايكل تذكرينني جدا بي و بحبيبتي الأولى أنابيل بيكيت
    Evet. İlk kurban Craig Pickett, öğrenci. Open Subtitles صحيح,الضحية الأولى,كريغ بيكيت كان طالبا في جامعة تكساس
    Craig Pickett kaybolduğu gece gey bardaymış. Open Subtitles كريغ بيكيت كان في حانة للشواذ في ليلة فقدانه
    İlk kurban Craig Pickett tabiri caizse tekrar başlamasına sebep oldu. Open Subtitles الضحية الأولى كريغ بيكيت يمثل إنتكاسة بتعبير بسيط
    Pickett, Arkansas'ın şerifi, Koca Jeff'i buraya gönder. Open Subtitles أحضر معك " جيف " الكبير مأمور " بيكيت " آركانساس
    Ortak, Pickett'tan ayrılmak canciğer akrabalarımdan ayrılmak gibi bir şey. Open Subtitles أيها الشريك ، أن أرحل عن " بيكيت " يعنى أننى أرحل عن دمى و لحمى
    Arkansas, Pickett'tan, hapisten çıkmış bir serseri ve Memphisli bir ofisboy! Open Subtitles متشرد خارج من سجن " بيكيت " آركانساس و صبى مكتب فى ممفيس
    Cumartesi Pickett'ta olacağım. Arkansas Bando Güzeli yarışmasında hakemim. Open Subtitles يوم السبت سوف أذهب إلى " بيكيت " للتحكيم فى مسابقة آركانساس للطبل الكبرى
    Arkansaslı gezgin 'Yalnız' Rhodes evine, toprak yollu pamuk şehri Pickett, Arkansas'a dönüyor." Open Subtitles لأن " رودس الوحيد " ، رحالة آركانساس القديم يعود إلى الطريق الترابى النموذجى و لبلدة " بيكيت " جامعة القطن فى آركانساس
    Kalbim, Pickett'a tekrar hoşgeldin demekten başka bir şey söyleyemeyecek kadar dolu. Open Subtitles إن قلبى ملئ لكى أقول شيئاً آخر غير " مرحبا بعودتك إلى بيكيت"
    - Keşke onu Pickett'taki hapishanede bıraksaydım Open Subtitles -إذا فقط كنت تركته فى هذا السجن فى " بيكيت "
    John Smith, Yüzbaşı Tom Pickett'la tanış. Open Subtitles جون سميث، قابل النّقيب توم بيكيت.
    LAPD* dedektifi Bobby Pickett da öldü. Open Subtitles من الموتى أيضا المحقق بوبي بيكيت
    Bayan Pickett, hazır mısınız? Open Subtitles سيّدة (بيكيت)، أخبـري (بيلي) بأنّ جميـع ركّـاب (باك) مستعدّون
    Wilson Pickett gibi! iki beyaz adam gibi! Open Subtitles وويلسون بيكيت ، جماعة البيض
    Ve böylece Pickett'in muhteşem saldırısına zemin hazırlamış olduk, Bobby. Open Subtitles حيث هيّئنا المكان لهجوم "بيكيت" الهائل.
    Pickett bir fırsatını kolluyor. Sana nasıl baktığını gördüm. Open Subtitles بيكيت) ينتظر فقط أن ينتهز الفرصة) رأيته ينظر إليك
    Pickett ve Tom'u yerlerini tespit için gönderdim ve bir şey bulmuşlar. Open Subtitles أرسلتُ (بيكيت) و (توم) لتعقّب مكانهم وصادفا هذا
    Muhtemelen 1720 yıllarında evin Isaiah Pickett adında bir sahibi varmış. Open Subtitles كان يعتقد بأنه عام 1720 (كان المنزل ملكاً لرجل يدعى (آيزيا بيكيت
    Waterloo'dan Omdurman'a Pickett's Charge'dan Mars La Tours Savaşı'na kadar hepsi aynı şeyi gösteriyor. Open Subtitles كل شيء يوضح لنا ذات الرواية من معركة (واترلوو) لمعركة (أُم درمان) و من هجوم ـ(بيكيت)ـ حتى معركة ـ(مارلاتور)ـ
    Wilson Pickett'ı bir kere New Orleans'ta çalarken gördüm. Open Subtitles رأيت مرة (ويلسون بيكت) يعزف في نيو أورلينز

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more