"pin" - Translation from Turkish to Arabic

    • المسمار
        
    • بونج
        
    Ve işe yarar Pin yok ki Open Subtitles الحمل على المفاصل، وليس على المسمار، بدون المسمار تصبح حرة
    - Pin'e, kartvizitimde Brad'in olduğunu ve bilgiye ihtiyaç duyduğumu söyle. Open Subtitles -أخبري (المسمار ) أن (براد) كان مهمتي، وأني في حاجة للمعلومات
    Pin, kokainin karının üstünde oturuyor. Ona şimdi saldırman iyi olmaz. Open Subtitles ما يشغل بال (المسمار) هو أرباح القالب، ضربه الآن لن يجدي
    Her nedense Pin pon bana çok doğal geldi. Open Subtitles لسبب ما الـ بينج بونج.. كانت مناسبة تماماً لى
    Pin pon oynayacak biri yokken bile Pin pon oynuyordum. Open Subtitles لعبت الـ بينج بونج حتى إن لم أجد من يلاعبنى، كنت ألعب مع المنضدة
    Kötü olduğunu bilmiyordum ama Pin şimdi zavallı Frisco'da deniyor ve benden de durmadan faydalanıyorlar. Open Subtitles لكن (المسمار) تدخل من أجل (فريسكو) المسكين، وهم يلقون عليّ اللوم الآن
    Pin, bir çeşit hayalet hikayesi. Elebaşının ne olduğunu bilirsin. Open Subtitles المسمار هو إحدى مجلات الرعب مثل (المسمار الرئيسي)
    Pin bunu, en adi dilenciden alıp Brad Bramish'in kendisine iletiyor. Open Subtitles إذاً (المسمار) يروج بضاعته إلى الجميع بمن فيهم (براد براميش)
    Dört beş bağlantıdan sonra, liste Pin'de son bulacaktır. Open Subtitles بعد أربعة أو خمسة إتصالات، فالقائمة دائماً تنتهي بـ(المسمار)
    Tüm bu satış işlerinin arkasında Pin varsa, demek ki onun dikkatini çekmişimdir. Open Subtitles لذا لو ذلك (المسمار) وراء الترويج، فقد أثرت إنتباهه
    Pin, Em'in esrara olan eğilimi yüzünden ona bayağı öfkeli. Open Subtitles أن (المسمار) غاضب بشأن البضاعة التي أخدتها (إم)
    Em'in, esrarı Pin'den otlandığını mı söylüyorsun? Open Subtitles تقولين أن (إم) أخذت البضاعة من (المسمار
    Laura şimdi benimle çalışıyor ve yakında Pin ve Tug'ı da kendi safıma çekeceğim. Open Subtitles (لورا) تعمل معي الآن وعما قريب سأضم (المسمار) و(توغ) إلى جانبي
    Bakalım yarın Pin beni tutacak mı yoksa dizlerimi mi kıracak. Open Subtitles بأي حال، غداً سنعرف إن عيّنني (المسمار) أو تخلص مني
    Pin. Eğer Pin'le beraberse, her şey karışır. Ben de şehri terk etmek zorunda kalırım. Open Subtitles لو كان تابعاً لـ(المسمار) فإني في خطر، وعلي الفرار
    BENİMLE 9:30'DA OKULUN GÜNEYDOĞU TARAFINDA BULUŞ. Hayır, ona, saat 1'de Pin'in yerinde olacağımı söyle. Open Subtitles لا، أخبرها أني سأكون عند (المسمار) في تمام الواحدة
    Pin'in oynadığı büyük oyunu bulmak istiyorum. Open Subtitles آمل أن أكتشف اللعبة التي يمارسها (المسمار)
    O kadar çok Pin pon oynuyordum ki, uykumda bile oynuyordum. Open Subtitles لعبت الـ بينج بونج كثيراً لعبتها حتى فى نومى
    Biri, dünya barışının bizim ellerimizde olduğunu söyledi ama tek yaptığım Pin pon oynamaktı. Open Subtitles شخص ما قال إن السلام العالمى فى أيدينا لكن ما فعلت هو لعب الـ بينج بونج
    Amerikan Pin pon takımı bugün Başkan Nixon'la buluştu... Open Subtitles فريق الـ بينج بونج الأمريكى إجتمع بالرئيس نيكسون اليوم
    Birkaç ay sonra beni ve Pin pon takımını Beyaz Saray'a davet ettiler. Open Subtitles بعد شهور قليلة دعونى وفريق الـ بينج بونج لزيارة البيت الأبيض

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more