| Doğrusu şu ki, kocam benim planımla evlenecek kadar şanslıydı. Benim planım. | Open Subtitles | لكن في الحقيقه,زوجي كان حظه جيدا للزواج من خطه,خطتي أنا |
| Ben de dikkatlice planlanmış kendi planımla çaresini planladım. | Open Subtitles | لذا قمت بالتخطيط لكي أصل الى خطتي متقنة التي تجعلني أخطط |
| Bu sabah sendika temsilcisini aradım tıbbi planımla ilgili konuşmak için. | Open Subtitles | اتصلت بممثل إتحادنا هذا الصباح لأستفسر عن خطتي الطبيه |
| Benim de çok iyi bir planım vardı. planımla çok gurur duyuyordum. | Open Subtitles | لقد كنت فخوراً جداً بخطتي |
| Benim planımla, daha büyük güce ihtiyacımız yok. | Open Subtitles | بخطتي لن نحتاج الى قوة كبيرة |
| Aslına bakarsan bunların planımla hiçbir alakası yoktu. | Open Subtitles | في الواقع، لم يكن هذا ضمن خطتي إطلاقاً |
| Ama yalnızca benim planımla çakıştığı için edeceğim. | Open Subtitles | لكن فقط لإن ذلك يسير بتوافق تام مع خطتي |
| Bir saniye beni dinle, bunu benim planımla yapmalıyız. | Open Subtitles | نذهب مع خطتي ... انها بسيطة وسهلة. |
| Dahice planımla avucumun içine aldım. | Open Subtitles | -لقد خدعته بخطتي المتقنة. |