"planlamıyorsun" - Translation from Turkish to Arabic

• تخطط
• لا تنوي
• لا تنوين
• لا تخطّط
• تخططي

Burada harcamayı planlamıyorsun herhalde?
أنت لا تخطط لإهدار الوقت بالدوران حول مكاننا ، أليس كذلك؟

Bunları yemeği planlamıyorsun, değil mi?
أنت لم تكن تخطط لتناول هذه ، أليس كذلك ؟

Tekrardan dayak yemeyi planlamıyorsun değil mi?
أنت لا تخطط بأن تضرب مرة أخرى، أليس كذلك؟

Fikrini değiştirip bana anlatmayı planlamıyorsun değil mi?
لا تنوي تبديل رأيك وإخباري، صحيح؟

Turnuvaya katılmayı planlamıyorsun değil mi!
انتي لا تنوين حقا الاشتراك في تلك المنافسة, اليس كذلك؟

Kapı eşiğinde bana şarkı söylemeyi planlamıyorsun değil mi?
لا تخطّط لغنائي خلال الباب، أليس كذلك؟

Tiyatrodan sonra bir şeylere iştirak etmeyi planlamıyorsun, değil mi?
إنكي لا تخططي لحضور الحفله بعد المسرح أليس كذلك ؟

Kral Muhafızı olarak kalmayı planlamıyorsun, değil mi?
أنت لا تخطط للبقاء في حراسة الملك، صحيح؟

Annemizi cehenneme götürmeyi planlamıyorsun.
كنت لا تخطط لاتخاذ أمي مرة أخرى إلى الجحيم.

Peyton'ı Hüküm Dağı'na atmayı planlamıyorsun, değil mi?
أنت لا تخطط لرميها من جبل الموت، أليس كذلك؟

Umarım malum filme gitmeyi planlamıyorsun...
آمل أنك لا تخطط لمشاهدة فيلم معين،

Onu vurmayı planlamıyorsun, değil mi?
انت لا تخطط لرميه , اليس كذلك ؟

Yani denizaltını bir yere götürmeyi planlamıyorsun, değil mi?
لذا فأنت لا تخطط لقيادة الغواصة صحيح؟

Bir kurnazlık planlamıyorsun, değil mi Clark?
لست تخطط لأمر سيئ صحيح كلارك

Bekle... İmzamı taklit etmeyi planlamıyorsun değil mi?
انت لا تخطط ان تزور توقيعى ؟

Oraya gitmeyi planlamıyorsun değil mi?
هل تخطط للذهاب إلى هناك؟

Umarım bunu Grayson'ların düğününe giymeyi planlamıyorsun.
أتمنى أنك لا تنوي إرتدائها في حفل زفاف آل (جرايسون).

Buradan ayrılmayı planlamıyorsun, değil mi?
أنت لا تنوين أن تتركيني, أليس كذلك؟

Onu yemeyi planlamıyorsun değil mi?
أنت لا تخطّط لأن تأكله، صح؟

Kaçmayı planlamıyorsun, değil mi?
لم تكوني تخططي للهرب .. أليس كذلك ؟