| Oyun, Ajan Scully'nin inceleme yapmak için hayatta olmayacağı düşünülerek planlanmıştı. | Open Subtitles | توقيت الخدعة كان مخططاً بحيث أن العميلة سكالي.. لن تكون حية لتجري الفحص. |
| Dünyaya olan her şey daha önceden planlanmıştı. | Open Subtitles | كل شىء حدث على الأرض كان مخططاً له منذ زمن |
| Met dairesindeki vurulma her nasılsa önceden düşünülmüş ve planlanmıştı. | Open Subtitles | ولكن اطلاق النار في شقة الميث المخدرات.. على اي حال كانت مدبرة وتم حساب الأمر لها |
| Son saldırı, ...Zoom tarafından planlanmıştı ...ve Central City vatandaşlarının ...korkuyor olmasını anlıyoruz ...ama sizi temin ederim ki polis departmanımız | Open Subtitles | أحدث هجوم كانت مدبرة من قبل التكبير، و ونحن نفهم أن المواطنين |
| Aslında sadece çıplak dalma illüzyonu planlanmıştı. | Open Subtitles | كان المقرر أن تظهر خيالات غاطسة في الماء فقط |
| Yaptığınız her şey, en başından beri en ince ayrıntısına kadar planlanmıştı. | Open Subtitles | تحركاتك الأساسية تم التخطيط لها من البداية بدقة شديدة |
| O arabada benim de ölmem planlanmıştı" | Open Subtitles | هل ذكرتُ إنني مخططٌ لي الموت في تلكَ السيّارة |
| Düğün iptal edildi ama safari balayı çoktan planlanmıştı. | Open Subtitles | لذا تم إلغاء الزفاف ولكن رحلة شهر العسل كان مُدبراً لها |
| Seni kafanı kullanman için yetiştirdim ve o Lucy'nin tüm hayatı planlanmıştı. | Open Subtitles | لقد ربيتك على استخدام عقلك، وهذه (لوسي) أصبحت حياتها كلها خارج المخطط. |
| Geçen gün tanıştığımızda o da mı planlanmıştı? | Open Subtitles | ذلك اليوم عندما تقابلنا أكان مخططاً أيضاً؟ |
| Evet bu Jake, müsade edin. Bu planlanmıştı. Geriye kalan dikkat dağıtmak içindi. | Open Subtitles | كان ذلك مخططاً والباقي كان تشتيتاً |
| Bunu planladılar. planlanmıştı. Bunu planladılar. | Open Subtitles | لقد خططوا لها كان أمراً مخططاً له |
| Bayan Lane. Şu anda tamamen eminim ki Henry Gascoigne'un ölümü bilerek, ve kendisini iyi tanıyan biri tarafından planlanmıştı. | Open Subtitles | أنا الآن مقتنع تماماً أن وفاة السيد "هنري غازكوين" كانت مدبرة بشكل واضح |
| Albay, bu sabah iletişim taşlarını kullanmam planlanmıştı... | Open Subtitles | عقيد ,كان من المقرر لي استخدام احجار الاتصال هذا الصباح. |
| Cinayet planlanmıştı. | Open Subtitles | وكان من المقرر بعناية |
| Ama öyle değildi. En ince ayrıntısına kadar planlanmıştı. | Open Subtitles | لقد تم التخطيط لها بكل تفاصيلها |
| Daha erken saatler için planlanmıştı. | Open Subtitles | مخططٌ لهُ من قبل |
| Hayır, bu önceden planlanmıştı. | Open Subtitles | لا ، كان ذلك الأمر مُدبراً |
| Seni kafanı kullanman için yetiştirdim ve o Lucy'nin tüm hayatı planlanmıştı. | Open Subtitles | لقد ربيتك على استخدام عقلك، وهذه (لوسي) أصبحت حياتها كلها خارج المخطط. |