| Ona bir saray evlatlığı ile evlilik sözü vermemin planlarıma yararı olur. | Open Subtitles | إذا استطعت وعده بالزواج منكِ بالإمكان أن يُساعدني في خططي |
| Şeytani planlarıma çok emek harcıyorum. | Open Subtitles | أتعرف ، الكثير من العمل الشاق يذهب في خططي الشريرة |
| Sizin konseyimin bir parçası olmanıza izin verdim çünkü her birinizin planlarıma katlı yapacağınızı düşünüyorum. | Open Subtitles | وقد اخترتك لتكون جزءا من مجلسى لأنني أعتقد أن كل واحد يمكنك المساهمة في خططي |
| Her iki durumda da, benim planlarıma bunun hiçbir etkisi yok. | Open Subtitles | اوه, حسنا , ربما تعرف وربما لا تعرف فى كلا الحالتين لن تؤثر علىّ او على خططى |
| Şeytani planlarıma çok emek harcıyorum. | Open Subtitles | اتعلم, الكثير من العمل الجاد يتم فى خططى الشريره |
| Siz benim planlarıma engel olurken burada boş boş durmayacağım. | Open Subtitles | لن أقف مكتوف اليدين بينما تجهضين خططي |
| planlarıma güvenirim. Sen planımda yoksun. | Open Subtitles | أنا اعتمد على خططي أنت لست منضمن خططي |
| - Öyle sayılır. - Benim planlarıma benziyor. | Open Subtitles | أجل - يبدو كأنها خطة من خططي - |
| Yo, bu planlarıma tamamen uygun bir durum. | Open Subtitles | كلا. هذا يناسب خططي تماماً |