| Bu tür polietilen plastik reçine uyuşturucu sarmak için kullanılır. | Open Subtitles | يستخدم هذا النوع من الراتينج البلاستيكي البولي إيثيلين للف المخدرات |
| Ama hidrokarbon bir sürü şeyde vardır. Gazda, gazyağında, polietilen bazlı bileşenlerde. | Open Subtitles | الهيدروكربونات تدخل في تركيب مختلف الأشياء كالزيوت والكيروسين ومركبات البولي ايثلين |
| polietilen stiren butadien, branda bezi selüloz ve yapay kauçuklar buldum ama bu miktarların hiçbirisi bu duruma neden olmaz. | Open Subtitles | الان , لقد وجده البولي إيثليين سترين بوتادين , قماش ,السيليوز و مطاط اصطناعي داخل المرو |
| Piramit kemiklerdeki yaralarda polietilen kalıntısına rastladım. | Open Subtitles | لقد وجدت بقايا من البولي ايثلين على إصابات المثلثة. |
| Maktulün ayakkabı ve elbisesinde polietilen ve polistiren partikülleri vardı. | Open Subtitles | إذاً فقد كانت هناك جسيمات لـ"البولي إثيلين" و"بولستايرين" على حذاء وملابس الضحية. |
| Aynı polietilen kaplama. | Open Subtitles | نفس شراشف البولي إيثيلين، |
| Öyle olsa dahi boya ve boyadaki polietilen DNA'yı yok edecektir. | Open Subtitles | فالصبغة و (البولي أثيلين) في الطلاء قد دمرت الحمض النووي |
| - polietilen ne? | Open Subtitles | ماهو البولي إيثيلين؟ |
| - polietilen kanblo. | Open Subtitles | -أسلاك البولي إثيلين |
| polietilen halatlar, kenevir halatlar, tahta ve üç bobinli küçük makara tek bobinli geniş makara, kayışlar, çelik tel, 25 inçlik kablo palangalar, inşaat eldivenleri, İngiliz anahtarları mezura ve 4 adet destek çubuğu. | Open Subtitles | حبال "البولي بروبيلين"، وحبال القنب بكرات صغيرة مع ثلاثة حِزم، بكرة ضخمة واحدة بحزمة واحدة، الرافعات، أسلاك فولاذية كابل (25)، إنش. |