| Sanno yakuzadan öte bir şey. Artık politikaya müdahale ediyorsunuz. | Open Subtitles | عائلة سانو الآن أكثر من مجرد ياكوزا, بغزوها عالم السياسة |
| Tasarı kabul edilmemiştir. politikaya bunun için mi girdim ben, Amy? | Open Subtitles | والتعديل لَمْ يُوافقْ عليه. هل هذا ما دخلت السياسة لأجله، آيمي؟ |
| Ordunun varlığına ihtiyacımız var, ama politikaya yönelmeliyiz. | TED | نحتاج وجود عسكري, لكن نحتاج الى التوجه الى السياسة. |
| Askeri bir gücüde olmadığı gibi... nede dış politikaya şekil veren bir gücü yoktu | Open Subtitles | ولا قوة عسكرية لديها ولا شأن لها بالسياسة الخارجية |
| İş politikaya gelince, hiçbir şey mantıklı değil. | TED | لانه عندما يصل الامر للسياسة .. فهو امرٌ غير منطقي حتماً |
| politikaya dahil olmak için başlayabilecekleri en basit giriş noktaları olmalılardı. | TED | ان تكون المنفذ الاول للحراك السياسي في المجتمع |
| Saldırgan eylemlerden politikaya geçiş yolunu katetmeyi daha da zorlaştırırız. | TED | سوف نجعل الطريق من الانشطة العنيفة الى السياسة ذات المسالك الوعر |
| Bunu kişiselleştirmenin yanı sıra -- kalbinizle olan ilişkinizden bahsedeceğiz ve bütün kadınların kendi kalpleriyle olan ilişkilerinden -- politikaya geçeceğiz. | TED | سنجعل هذا الأمر شخصياً و سنتحدث عن علاقتكم مع قلوبكم وعلاقات كل النساء مع قلوبهن سوف نخوض في السياسة |
| Tenisten sonra politikaya atılacağım. | Open Subtitles | عندما أنتهي من التنس، سأدخل في مجال السياسة |
| Korkarım onu politikaya iten benim... | Open Subtitles | أخشى أنني أنا من أجبره على دخول السياسة.. |
| Ama konu politikaya gelince ürkütücü konuşmaya başladı. | Open Subtitles | لكن عندما تحدثنا في السياسة أظهر ميلاً خطيراً جداً. |
| Çünkü yaş ilerledikçe ya da politikaya girince gidiyor. | Open Subtitles | لأنها تختفى عادةً مع التقدم فى السن أو دخول ميدان السياسة |
| Görüyorsun ,politikaya ilk atıldığım yer, insanlar için bir şeyler yapabilmek için. | Open Subtitles | السبب الذي أدخلني إلى السياسة في الأساس هو... أن أفعل شيئاً للناس |
| Burnunu politikaya sokarsan tabi bir bok olduğunu bilirsin. | Open Subtitles | السياسة هى كقذارة كلب لا تريد أن تخطوا عليها |
| Bir zamanlar politikaya ilgi duyuyordum ve iyi şeyler yapmak istiyordum. | Open Subtitles | لأننى ذات مرة أحببت السياسة وأردت فعل شيئا ما |
| Şimdi politikaya atıldı ve beraber eski günleri anacağız. | Open Subtitles | انه يعمل فى السياسة و أنا لأكمل الأوقات القديمة معه |
| Carter'ın dediğine göre, politikaya karşı daima ilgi duymuşsun. | Open Subtitles | لذا كارتر يقول أنّك دائما تهتمّين بالسياسة |
| politikaya falan girerim diye düşünmüştüm ama olmadı. | Open Subtitles | اعتقدت ان عالمي سيكون بالسياسة لكن هذا لم ينجح |
| Elizabeth Pisani: "İş politikaya gelince, hiçbir şey mantıklı değil." | TED | إليزبيت بيساني :عندما يصل الامر للسياسة .. فهو امرٌ غير منطقي حتماً |
| Bilimi çevirebileceğimize, politikaya taşıyabileceğimize ve çevremizde fark yaratabileceğimize inanıyorum. | TED | أنا أؤمن بحق أننا نستطيع ترجمة العلم على الواقع السياسي وعمل تغيير يخدم بيئتنا. |
| General'i arkamıza alırsak politikaya atılmaktan daha fazlasını yapabilirm. | Open Subtitles | دعم الليغاتوس، سيكون أكثر من كافٍ للحصول على منصب سياسي |
| Bu politikaya itaatim değişmez. | Open Subtitles | أُقسمُت على طَاعَة تلك السياسةِ |
| Ya ciddi bir miktar paranızın ya da nüfuzunuzun olması veya bütün hayatınızı politikaya adamanız gereklidir. | TED | يجب عليك إما أن تمتلك قسطًا من المال والنفوذ، أو عليك تكريس جل حياتك في الحياة السياسية |
| Mücevherlere karşı ilgim, politikaya, modern şiire, veya heyecan peşinde olan kadınlara duyduğum kadardır. | Open Subtitles | أنا أهتم بالمجوهرات مثل السياسه و الشعر والمرأه الغريبه |
| Rugby politikaya benzermi? | Open Subtitles | ألا يزال الرجبي قضية سياسية بحتة؟ |