| Jarvis Hays'den bir smaç daha, Pontiac farkı yeniden 11'e çıkardı. | Open Subtitles | تسديدة اخرى من قبل جارفيز وفريق بونتياك يفوز بفارق 11 نقطة |
| Pontiac ve Raven hazır vaziyette bahçede bekliyor. | Open Subtitles | بونتياك و رافين موجودين فى الفناء و مستعدين للذهاب |
| Ordugah'tan tüm birimlere Pontiac ve Raven bahçedeler ve gitmeye hazırlar. | Open Subtitles | من مركز القيادة الى جميع الوحدات بونتياك و رافين موجودين فى الفناء و مستعدين للذهاب |
| Sana o kullanılmış Pontiac'ı satan adamın erkek kardeşiyim. | Open Subtitles | اتمزح؟ أنا شقيق ذلك الرجل الذي باع لك البونتياك |
| Elindeki Pontiac tam bir klasik Frank. | Open Subtitles | البونتياك التي لديك في الخارج فرانك انها سيارة كلاسيكية حقاً. |
| O zaman bana Pontiac'lı beyaz adamı anlatsan senin için sorun olmaz. | Open Subtitles | إذاً فستخبريني عن الرجل الأبيض مالك البونتياك الخضراء |
| Kuzgunlar ve Pontiac Lisesi arasındaki... | Open Subtitles | ليشاهدو مباراة فريق رايفنز ضد فريق بونتياك |
| Hava atışına Pontiac'dan Jarvin Hays ve Tree Hill'den Nathan Scott çıkacak. | Open Subtitles | جارفز من فريق بونتياك يقفز ضد نايثن سكوت من فريق رايفنز |
| Yine de Kuzgunlar, bu harika Pontiac takımı karşısında... boşa kürek sallıyorlar. | Open Subtitles | لايزال هناك فرق كبير بين الرايفنز وفريق بونتياك الرائع |
| Kuzgunlar, Pontiac'ları takip etmeye devam ediyor. | Open Subtitles | وفريق رايفنز يهجم على فريق بونتياك مرة أخرى |
| Top Pontiac'larda. Zaman tükeniyor. | Open Subtitles | الكرة مع فريق بونتياك والوقت شارف على الانتهاء |
| Saat 2 civarında camları filmli yeşil bir Pontiac'ın yavaşça geçtiğini gördüm. | Open Subtitles | حوالى الساعة الثانية سيارة بونتياك خضراء نوافذها معتمة , تمشي ببطئ |
| Markasız, camları filmli, yeşil bir Pontiac. | Open Subtitles | بونتياك لا تحمل علامة،خضراء، مع زجاج معتم |
| Yani, kapı engelleme kırmızı bir Pontiac vardı? | Open Subtitles | اذاً , كان هناك بونتياك حمراء تسد الباب ؟ |
| Pontiac çalan bir adamla ilgili bildikleri varmış. | Open Subtitles | لديه معلومات عن صديق يبيع سيارات بونتياك مسروقه |
| İfadenizde, camları filmli olan yeşil bir Pontiac'a bakarken göz ucuyla gördüğünüz kişinin müvekkilim olduğunu kesin bir şekilde ifade etmediniz mi? | Open Subtitles | حقَّاً هي شهادتُكَ حيث كُنْتَ تُحدّقُ إلى النوافذِ المعتمة بتلك البونتياك الخضراء |
| Buyrun - tek kırmızı Pontiac etrafında, mekan uzak yöneldi. | Open Subtitles | ها انتى , البونتياك الحمراء الوحيدة بالانحاء لقد توجهت بعيداً عن موقع الجريمة |
| Her neyse, Pontiac çalan bir adama bir sürü iş yaptık. | Open Subtitles | على كل حال , لقد قمنا بالكثير من الاعمال لهذا الشخص الذي يسرق سيارات البونتياك |
| Yüzlerce araba çaldı, hepsi de Pontiac'tı. | Open Subtitles | لقد سرق المئات من السيارات كلها من نوع البونتياك |
| Doug Judy'nin Pontiac haydutuyla görüşmek için kullandığı kullan-at telefon annesinin evindeymiş. | Open Subtitles | اذا الهاتف المحروق الذي استخدمه دوج جودي للتوصل مع سارق البونتياك هو في منزل والدته |
| Bu Pontiac haydutu kaç araba çaldı? | Open Subtitles | كم عدد السيارات التي قلت ان سارق البونتياك قام بسرقتها ؟ |
| Pontiac 9 sayı önde. | Open Subtitles | وبونتياك متقدمين بـ 9 نقاط |