| prensin tarafındaymış gibi konuşmuyorsun ama onun armasını taşıyan pelerin giymişsin. | Open Subtitles | أنت الذي لا تتحدث بالنيابة عن الأمير فقط بل وترتدي شارته |
| prensin yası öfkeye dönüşür ve yeni krala ve komplocu meclisine karşı intikamını planlamaya başlar. | TED | يتحول نحيب الأمير إلى غضب، ويشرع في حياكة الانتقام من الملك الجديد وحاشيته المتآمرين |
| Ophelia'ya karşı özellikle acımasız. prensin, dengesiz tavırlarıyla delirttiği talihsiz sevgilisi. | TED | إنه يقسو على أوفيليا بوجه الخصوص حبّه المحكوم بالفشل والتي دفعها سلوك الأمير الضال إلى الجنون |
| Bir prensin, burada içki içebilmesi için ne yapması gerek? | Open Subtitles | ماذا على أمير أن يفعل كي يحصل على مشروب هنا؟ |
| prensin gizli iş gezisi programı Dış İşleri Bakanlığı'ndan birine sızdırıldı. | Open Subtitles | معلومات رحلة الامير السرية قد تسربت من شخص داخل وزارة الخارجية |
| Fotoğrafı burada olan senin prensin Rajiv Pazartesi buraya geliyor! | Open Subtitles | هذه هى صورة أميرك راجيف الذى سيصل هنا يوم الاثنين |
| Oh, hayır çok kolay olmuş.Herkes bu prensin ne kadar etkileyici olduğunu söyleyebilirmiş. | Open Subtitles | أوه ، إنه شئ سهل جداً أى شخص يمكن أن يدرك أن الأمير كان جذاب |
| Eğer ayakkabının uyduğu biri bulunursa kralın emriyle o kız, prensin eşi olacak. | Open Subtitles | ، ومن يناسبها الحذاء بأمر الملك تلك الفتاة ستكون عروس الأمير |
| prensin emri var. 100 kadın sepetleriyle gelsin. | Open Subtitles | لدى أوامر من الأمير بإحضار 100 إمرأه مع سلالهم |
| prensin emri var. 100 kadın sepetleriyle gelsin. | Open Subtitles | لدى أوامر من الأمير بإحضار 100 إمرأه مع سلالهم |
| İnsan majestelerinin, hayranlık verici prensin, ...dostumuzun önünde nasıl aldırışsız dikilebilir ki? | Open Subtitles | كيف يمكن لأي أحد أن يكون غير مبال أمام جلالة ذلك الأمير الرائع، صديقنا. |
| Fakat prensin danışmanı Joseph'e Optik Enstitüsü'nde okuma teklifinde bulunarak bu gidişatı değiştirir. | Open Subtitles | لكن مستشار الأمير تدخل بإعطاء جوزيف منصبا معهد البصريات |
| At, kaleye ulaştığında, bu kumaş prensin şüphelenmesine yol açacak. | Open Subtitles | أذهب بمجرد أن يصل الجواد الى القلعه فالقماش سيجعل الأمير يشك |
| Ha, işte burdasın. Inigo, prensin ahırını gördüm ve oradalardı, 4 beyaz at. | Open Subtitles | إنيجو لقد رأيت أسطبلات الأمير و هناك أربعة خيول بيضاء |
| Hiç hediye alamamaktan, prensin sürüyle almasından bıktım. | Open Subtitles | لقد سئمت من قلة الهدايا بينما يحصل الأمير على الكثير. |
| Şimdi kral, prensin yatma vakti olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | يقول الملك الآن أن الوقت حان ليخلد الأمير إلى النوم. |
| Üçünün de tahtı istediğini söylüyorsun bana. Ben de sana zayıf olan prensin istemediğini söylüyorum. | Open Subtitles | أخبرينى أن ثلاثتهم يريدون التاج وسأخبرك أى أمير لا يريد |
| Yüce Rahibe artık bu dünyanın olmayan prensin karısı. | Open Subtitles | رئيسة الكهنة هي زوجة أمير لم يعد من هذا العالم |
| prensin gizli iş gezisi programı Dış İşleri Bakanlığı'ndan birine sızdırıldı. | Open Subtitles | معلومات رحلة الامير السرية قد تسربت من شخص داخل وزارة الخارجية |
| Küçük prensin ya da prensesin her an burada olabilir. | Open Subtitles | قد يولد أميركِ الصغير أو أميرتكِ في أيّ يوم |
| Beş prensin kanı Gece için Gündüz'le birbirine bağlı. | Open Subtitles | دمّ الأمراء الخمسة مربوط بالنهار مقابل الليل. |
| - İmparator gibi kinci bir prensin, şahsına İngiltere Kral'ı tarafından yapılan aşağılamayı unutmasını ne sağlayabilir? | Open Subtitles | كيف يمكن لأمير ينوي الأنتقام كالامبراطور أن ينسى إهانتة من ملك إنجلترا؟ |
| prensin kaçmasına göz yumarak, Majestelerini küçük düşürdünüz. | Open Subtitles | لقد سمحتم للأمير بالافلات منكم لقد إهنتم جلالته بعجزكم |
| Seni terbiyesiz kız! Veliaht prensin huzurundasın! | Open Subtitles | ايتها الوقحة كيف تجرؤين انه سمو ولى العهد |
| prensin yaşamasına izin veremeyiz. Kraliyetteki kan bağı bozulmak zorunda. | Open Subtitles | لا يمكننا السماح للامير بان يعيش الدم الملكي لابد ان ينكسر الكونت دوكو , هل هذا |
| Hiç bir prensin başka bir prensle tanışıp sonsuza dek mutlu olduğu hikaye var mı? | Open Subtitles | لا توجد حكاية خرافية حيث يلتقي أمير بأمير آخر ويعيشان حياتهما بسعادة أبدية. |
| Evet, prensin girişi için ilk ışık işaretini görelim. | Open Subtitles | أوه، موافقة، دعنا نرى النموذج الخفيف الأول لمدخلِ الأميرَ. |
| Sevgim hep seninle, sana sarmalanmış olacak tıpkı bir prensin pelerini gibi. | Open Subtitles | حبي سيكون معك على الدوام يلتف حولك مثل رداء أميري |
| Senin prensin olabilirim. Kılıcımı da yanımda getirmeliyim. | Open Subtitles | أجل، يمكنني أن أكون فارسك لكن سأضطر الى احضار سيفي |