| Ona kızılderili prensten bahset. buna bayılır. | Open Subtitles | اخبره عن الامير الهندي انه يتوق لسماع ذلك |
| En azından ilgiyi prensten uzaklaştırıyoruz. Coda, prens. | Open Subtitles | على الاقل نحن نجذب الانتباه بعيدا عن الامير كودا , الامير |
| Dün gece dağlarda pusu kurduğunuzu ve prensten kurtulduğunuzu söylemediniz mi? | Open Subtitles | الم تقول هذا بوضوح بالامس انك نصبت له كمين فى الجبل وانك تخلصت من الامير ؟ |
| Bir prensten diğerine barış hediyesi. | Open Subtitles | من أمير لأمير هل من الحكمه بقاء هذا الكلب معنا فى المدينه؟ |
| Denizkızı, prensten hoşlanmaya başladığı o andan itibaren su kabarcığı olmak kaderiydi. | Open Subtitles | ففي اللحظة التي بدأ فيها حب الحورية لأمير كتب عليها أن تختفي كفقاعة |
| Fakat on yıl geçmesine rağmen prensten ses-sedâ yoktu. | Open Subtitles | ولكن عشر سنوات مرت و الامير لم يعد |
| Ve prensten bir öpücük geliyor. Öyle bir şey dedim mi? | Open Subtitles | وقبلة من الامير ؟ |