| Prez'e ver, ki o da zaten senin gibi Preston Caddesi'ndeki devlet binalarında dolaşacak. | Open Subtitles | أعطه إلى (بريز) الذي سيذهب إلى المبنى الحكومي في شارع (برستون) |
| Prez'in sana getirmiş olduğu bilgilerden yola çıkarak bileceksin. | Open Subtitles | سوف تعمل على المعلومات التي يحضرها (بريز) من وثائق الشركات |
| Eğer D B Kuruluşları ile Prez buldukları arasında bir bağlantı varsa tamamdır. | Open Subtitles | فتّش عن أي شيء تملكه مؤسسات (دي إند بي) أو غيره من الشركات التي يجدها (بريز) في ميثاق المؤسسات وغيره |
| Bu listeyi Prez'e ver, oda ticaret odasından bakıp herhangi bir bağlantı var mı bulsun. | Open Subtitles | أرسل تلك اللائحة إلى (بريز) الذي يسحب وثائق الميثاق وسيبحث عن الصلات |
| Carver ve Prez yarın burada olacaklar fakat Prez ofiste kalacak. | Open Subtitles | أعد (كارفر) و(برز) إلى الخدمة غداً، لكن ليعمل (برز) في المكتب |
| İki kez Carv'ın el yazısıyla, İki kez Prez'in, bir kez de McNulty'nin. | Open Subtitles | مرتين بخط يد (كارفر) ومرّتين بخط يد (بريز) ومرة بخط يد (ماكنالتي) على ما أظن |
| Hey, Prez, benim için bir şeyi araştırır mısın? | Open Subtitles | (بريز) هلاّ نفّذت بعض المهام من أجلي ؟ ماذا ؟ |
| İşin en güzel yanı ise, Prez telefonu kurcalarken... ..çok önemli bir şey buldu. | Open Subtitles | -الآن ، هذا أفضل جزء إنه شيئ إكتشفه (بريز) عندما كان يلعب به |
| I.I.D. Prez'in olayını incelemeye almış. Bekleniyordu. | Open Subtitles | وحدة التحقيقات الداخلية تولّت قضية (بريز) ، وذلك كان متوقّعا |
| Bay Prez, benim tuvalete gitmem gerekiyor. | Open Subtitles | سيد (بريز) أريد بطاقة عبور للذهاب إلى المرحاض |
| Elbette Prez, illaki bakmak istiyorsan. | Open Subtitles | طبعاً يا (بريز) تريد رؤية جهازي الطنان؟ |
| Prez'i, B-ve-B'nin mülk ihbarnamesi'ni ve arazi devir ve temlikini araştırması için bölge mahkemesine göndermiştim. | Open Subtitles | لقد بعثت (بريز) ليجلب تقرير ...تقييم الأملاك وتحويلات الأراضي من دائرة المحكمة |
| Amir raporu için sizlere Prez'de ırkçı yaklaşım belirtisi görüp görmediğinizi sormak zorundayım. | Open Subtitles | ..بالنسبة لتقرير المشرفين أريد أن أسأل إذا كان أيّ ...أحد منكما قد لاحظ أن (بريز) لديه تعصّب عرقي |
| Prez'le ben Pazar günü dükkan kapalıyken yaparız, işçiler gibi giyiniriz... | Open Subtitles | فكرت بأن نثبتها أنا و(بريز) يوم الأحد ... بما أن المحل مقفل سنبدو مثل العمّال |
| Lester, sen Prez'le birlikte beyanname yazmaya başla çünkü istediğimiz olasılıklar gerçekleşirse olabildiğince hızlı şekilde hareket etmeliyiz. | Open Subtitles | ليستر) و(بريز) إبدآ بكتابة التقارير) ...لأنه في حال ظهور السبب المُحتمل نريد أن نحصل على الموافقة بسرعة |
| Prez seni arabayla bırakır, tamam mı? | Open Subtitles | سيوصلك (بريز)، حسناً؟ |
| -Sen iyi misin, Prez? | Open Subtitles | -هل أنت بخير يا (بريز)؟ |
| Prez, seni küçük dahi! | Open Subtitles | (بريز) أيها العبقري |
| Prez'in dediği bir şey. | Open Subtitles | (شيئ ما قاله (بريز |
| Bu Prez'in çok hoşuna giderdi. | Open Subtitles | بريز) كان سيسعد بهذا) |
| -Tanrım, biliyor musun Prez ne yaptı bu sabah? | Open Subtitles | -أتعرف ماذا فعل (برز) هذا الصباح؟ |