| Profesörlerimden biriyle bir durum var da. | Open Subtitles | لديّ نوعٌ ما تلك الحالة مع إحدى أساتذتي. |
| Sadece Profesörlerimden birinin bir kitabı. Ancak, ben... | Open Subtitles | انه كتاب لأحد أساتذتي , لكن أنا |
| Hukuk fakültesindeki Profesörlerimden birisiydi. | Open Subtitles | لقد كان أحد أساتذتي في كلية الحقوق. |
| Psikoloji Profesörlerimden biri, bana insanların korkularının üstesinden gelmek için hikâyeler anlattığını söylemişti. | Open Subtitles | واحد من اساتذتي النفسيين قال لي ان الناس تقول قصص للتغلب على خوفهم |
| Profesörlerimden biri derdi ki, | Open Subtitles | احد اساتذتي اعتاد ان يقول 353 00: 15: 19,700 |
| İşe girdiğimde, Ralston Purina'daki Profesörlerimden biri evlatlık olma hissine duyduğum nefretin üstesinden geldiğimi söylemişti. | Open Subtitles | وعندما حصلت على عمل احد اساتذتي أخبر الاشخاص في رالستون بيورينا انني كنت الشخص المتميز الذي حقق كل ذلك بالرغم من اني متبنى |
| Profesörlerimden biri için yarı zamanlı bir işte çalışmaya başladım. | Open Subtitles | وظيفة بدوام جزئي العمل لأحد أساتذتي. |
| Profesörlerimden birine aşık oluyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنّي واقع في حبّ إحدى أساتذتي |
| Üniversitedeyken Profesörlerimden biriyle çıktım. | Open Subtitles | لقد واعدت واحد من اساتذتي في الجامعة. |
| Hayır. Üniversitedeki Profesörlerimden biriydi. | Open Subtitles | لقد واحد من اساتذتي بالكلية |
| Profesörlerimden nefret ediyorum. | Open Subtitles | اكره اساتذتي. |