| Senin yarışacağını duydum. Bende bunu "Anneler Günü Haftası" Programıma aldım. | Open Subtitles | سمعت أنك هنا لتتسابقن فنسّقت هذا في جدولي الأسبوعي لعيد الأم |
| Her neyse insanlar benim için rapor yazıyor teslim zamanlarını benim Programıma uydurmak için geriye alıyorlar. | Open Subtitles | على اي حال الناس يكتبون التقارير عني يؤجلون المواعيد لتلائم جدولي |
| Kemo ve radyasyon seansları arasında dans ettim, ve seansları benim dans gösteri Programıma uydurması için ikna ettim. | TED | رقصت بين دورات العلاج الكيميائي و الاشعاعي و ألححت عليه ليوفق بينها و بين برنامجي للرقص |
| Bu arabayı tavsiye edeceksem günlük Programıma uyup uymadığına bakmalıyım. | Open Subtitles | إن كنت سأوصي بهذه السيارة، فيجب أن أتأكد من أنها ستتحمل برنامجي اليومي. |
| Ah, aaa... yaşgünü hediyenle ilgili olarak... şey... işler biraz zıvanadan çıkmış durumda. Programıma uydurup uyduramayacağımı bile bilemiyorum. | Open Subtitles | بالنسبة لهديتكَ، أنا مشغول حالياً ولا يمكنني إدراجها على جدول أعمالي |
| Her neyse insanlar benim için rapor yazıyor teslim zamanlarını benim Programıma uydurmak için geriye alıyorlar. | Open Subtitles | على اي حال الناس يكتبون التقارير عني يؤجلون المواعيد لتلائم جدولي |
| Programıma bundan başka uyan tek ders, Orta Amerika'nın Jeopolitik Önemi. | Open Subtitles | الشئ الآخر الذي يلائم جدولي الجغرافية السياسية لأمريكا الوسطي |
| Pazar olur peki. Programıma bakarım. Hallederim. | Open Subtitles | الأحد سيكون جيداً سأحسب جدولي وسأقذفه، لا تقلق |
| Peki, Programıma bir göz atayım. | Open Subtitles | حسنا سوف اتفحص جدولي وارى متى يمكنك ان تأتي |
| Çok ince bir davranış. Güzel düşünmüşsün. - Programıma bakayım. | Open Subtitles | هذا لطف منكِ، وأيضاً فكرة جيدة أجل سأقوم بوضعها في جدولي. |
| Belki de, internette kendi spor Programıma sahip olabilirim. | Open Subtitles | ربما يمكنني الحصول على برنامجي الرّياضي الخاص على الإنترنت |
| Sanırım Programıma katılacak sizin gibi sürprizler için gözlerimi açık tutmalıyım. | Open Subtitles | ربما يجب أن أبقى حذرة من مفاجآت مثلكما في برنامجي |
| Bu sefer savaş sokaklarımızda, şehirlerimizde, evlerimizde olacak ve bu sırada Programıma ihtiyacınız olduğunu anlayacaksınız ama çok geç olacak ve bir yaşam süresinde iki savaş kaybetmiş olacaksınız. | Open Subtitles | هذه المرة سوف نقاتل لطرقنا، مدينتنا، وطننا. وفي وقت لاحق عند يتطلب برنامجي .. انها .. |
| Şu mezun öğrenci Programıma geldi. Bir smokin giymişti. | Open Subtitles | طالب الدراسات العليا هذا جاء إلى برنامجي و كان يرتدي ملابس رسمية |
| Önce Programıma bakayım. Çok meşgulüm. | Open Subtitles | علي أن أتفقد جدول أعمالي , فأنا مشغول جدا لأني أعمل في الجي كيو الأن |
| Yani, Programıma bakmam lazım ama sorun olmayacaktır. | Open Subtitles | عليّ أن أتفقد جدول أعمالي لكنني متأكدة من أنه لا بأس بذلك |
| Programıma harfiyen uyacaksın. Soru sormak yok. | Open Subtitles | انت سوف تتبع برنامجى حرفيا , ولا مجال للاسئله |
| Günlük bakım benim Programıma uymaz. | Open Subtitles | الحضانة النهارية لا تتوافق مع جدول مواعيدي. |
| Programıma hazırlanmalıyım. | Open Subtitles | حسناً أخرجوا من هنا علي التحضير لبرنامجي |
| Benim Programıma göre birşeyi gözden kaybetmeliyim. | Open Subtitles | أَنا على جدولِي الخاصِ لجَعْل الشيءِ يَختفي. |
| Programıma bakmak zorundayım. | Open Subtitles | علي مراجعة مواعيدى أولا لا لن تغعل جورج. |
| Programıma ihtiyacım var. | Open Subtitles | أحتاج لجدول أعمالي -سأحضره |
| Tamam. Programıma bakayım da hangi gün müsaitim öğreneyim. | Open Subtitles | حسناً ، سأنظر بجدول أعمالي وأرى ان كنت متفرغاً |
| Programıma bakayım. | Open Subtitles | دعيني أتحقق من جدول اعمالي |