| Fakat son projem, tekrar New Yorklu bir genç tarafından. | TED | لكن آخر مشروع أريكم إياه لمصمم شاب في نيويورك أيضاً |
| Aslına bakarsan bu gece üstünde çalıştığım özel bir projem var. | Open Subtitles | في الواقع، لديّ مشروع خاص أعمل عليه الليلة ألغه، سأدفع الحساب |
| İkimize de çıkar sağlayacak özel bir projem var senin için. | Open Subtitles | لدي مشروع مميز لك الذي قد يلقي بظلاله كمنفعة متبادلة بيننا. |
| Ancak geleceğe bakınca bir dahaki projem bir bilinmez ve tamamen açık. | TED | ولكن عندما أنظر إلى المستقبل ، فإن المشروع القادم دائماً ما يكون مبهماً ، والخيارات متعددة. |
| ...belki sen ve ben ikimiz ve büyük projem hakkında konuşabiliriz. | Open Subtitles | ... يجب علينا التحدث عنك و عنى و عن مشروعى الكبير |
| Böylece Sokotra'nın Yemen projem olacağı fikri kafama iyice oturdu. | TED | وتدريجياً، اتضّح لي أن سُقُطْرَى كانت مشروعي من أجل اليمَن. |
| Hâlâ paramız varken kıkırdak projem için bana da para lazım. | Open Subtitles | علي أن أجعل مشروع الغضاريف يمول طالما أننا لانزال نملك بنكا. |
| Ayrıca yapmaya bayağı hevesli olduğum özel bir projem var. | Open Subtitles | وايضاً يوجد لدي مشروع خاص بي اريد ان اقوم به |
| Gando'daki en son projem bir lise projesi. | TED | مشروعي الجديد جداً في غاندو هو مشروع مدرسة ثانوية |
| Ben içedönük bireyim ama benim bir ana projem var, o da öğretmek. | TED | أنا انطوائي ولكن لدي مشروع أساسي وهو أن أدرّس |
| Mısır'da devam eden arkeolojik bir projem daha var. | TED | ولديّ أيضاً مشروع عن الأثار قيد التنفيذ فى مصر |
| Üzerinde çalıştığım sinirbilimi projem, nöronal nitrik oksit enzimlerinin hücresel sinyallerle gidişini içeriyor. | Open Subtitles | مشروع طب الأعصاب الذي أعمل به يتضمن الممر الخلوي المميز لتركيب أكسيد النيتريك العصبي |
| Takıma katıldığından beri özel projem olmuştur. | Open Subtitles | هي دائماً مشروع خاص لي منذ أن التحقت بالفريق |
| Umut tacirliği, benim birkaç haftadır gerçekleştirdiğim bir projem. | Open Subtitles | تهريب المهاجرين غير الشرعيّين مشروع كنت شغوفاً به منذ بضعة أسابيع |
| Bir yerli arazisi üzerinde projem var, ama bu bayan arazi polisi, bana kafayı takmış durumda. | Open Subtitles | عندي مشروع في محمية هندية وهذه الضابطة الهندية حسنا.. مهوسة بي |
| Onu arayıp, böyle bir projem olduğundan bahsettim. | Open Subtitles | لذا اتصلت به، وأخبرته أنّ لديّ فكرة من أجل مشروع |
| Ve Mr Kawasaki için yarına yetiştirmem gereken bir projem var | Open Subtitles | ولدى هذا المشروع الكبير وسأقدمه غدا لمستر كواساكى |
| Grafikler, tablolar ve modeller gibi senin herkesten çok daha iyi bildiğin şeyleri kullanarak yapmam gereken bir final projem var ve aramızın hala garip olduğunu farkındayım-- | Open Subtitles | أجل, لديَّ هذا المشروع النهائي الكامل الذي من المفترض أن أفعله. متضمِّناً الرسوم البيانية و المخططات و النماذج, و أشياء انت أفضل بكثير فيها من غالبية الناس. |
| Bu benim projem. | Open Subtitles | أنه مشروعى الخاص |
| Bugün kaydetmeye çalışacağımız projem de raptiyeleri deliklerin oldukları yerlere yerleştirerek çözmeye bakacağız. | Open Subtitles | مثل، مشروعي اليوم أننا سنحاول أن سجل ، وضع دبابيس بالضبط اماكن الثقوب، |
| Evet, benim tarih projem yardım etsin diye davet ettim. | Open Subtitles | نعم، أنا دعوته إلى هنا حتى يساعدني بمشروع التاريخ |
| Bir sürü bilet sattık bile ve bu benim büyük projem gibi. | Open Subtitles | لقد قمنا ببيع مجموعة من التذاكر وهذا متعلق بمشروعي الكبير. |
| Dışişleri'nden bahsedince, projem için güzel bir elçi buldum ... | TED | وبمناسبة حديثنا عن الشؤون الخارجية، عثرت على السفراء المثاليين لمشروعي |
| - Projeyi seviyorum. - Benim projem yok. | Open Subtitles | ـ أنا أحب المشروع ـ أنا لا أملك مشروعاً ! |