| Bir tane Brooklyn'lı gazete, Prospect Park West'te yapttığımız şeride şöyle demiş: 'Gazze Şeridi'nin haricinde dünyada en tartışılan toprak.' | TED | مذ اطلقت صحيفة بروكلين على هذا الممر الموجود في "بروسبيكت بارك ويست" "الارض الاكثر اثارة للجدل" عدا عن قطاع غزّة |
| Biliyorum, sen ve Jake Prospect Park'taydınız, ve o sana çiçekten bir taç yaptı. | Open Subtitles | انك و جيك خرجتما لمنتزه بروسبيكت وصنع لك تاجا من الورد |
| Prospect park'ta. Kendi evimde yaşıyorum. | Open Subtitles | في منطقة بروسبيكت بارك, لدي شقتي الخاصة |
| Willy Lopez. 303 Prospect Sokağı, 4-D apartmanı. | Open Subtitles | ويلي لوبيز, 303 محلة بروسبكت, الشقة 3دال. |
| - 911. - 2950 Prospect caddesindeyim. | Open Subtitles | الطوارئ، أنا في شقة 2950 في شارع بروسبكت |
| Pekala, Ben Prospect Parkındayım. Yakın mısın? | Open Subtitles | كل الحق, أنا في منتزه بروسبكت أأنت حميم؟ |
| Prospect Gardens apartmanının en yeni sakinine bakıyorsunuz. | Open Subtitles | أنتم تنظرون للساكن الجديد "لمبنى "بريسباكت جاردن |
| Polis biriminin basın sözcüsünden alınan bilgiye göre, Brooklyn Tersanesi civarında bulunan cesedin Prospect Park tecavüzcüsüne ait olduğu belirlendi. | Open Subtitles | المتحدث عن قسم الشرطة أكد أن جثة رجل اعتقد أنها تعود " لمغتصب بروسبيكت بارك " |
| Öyleyse tecavüzlerin gerçekleştiği Prospect Park bölgesinde faaliyet gösteren haşere ilaçlama servislerini kontrol etmişsindir. | Open Subtitles | لذلك تفحصت شركات السيطرة على الأوبئة التي عملت في منطقة " بروسبيكت بارك " حيث حدثت الاغتصابات |
| Bize onun, Prospect Park tecavüzcüsü olduğundan emin olduğunu söyledi. | Open Subtitles | قالت بأنها واثقة أنه مغتصب " بروسبيكت بارك " |
| Prospect'in aşağısında öldürülmüşler çünkü biraz ot çalmaya çalışmışlar. | Open Subtitles | لقد قُتلوآ " في " بروسبيكت لأنهم كانوا في الخارج يحاولون شراء بعض الحشيش |
| - Tanrım! - Prospect Parkı, baksanıza! | Open Subtitles | يا للهول - "أنت، تفقد الأمر يا منتزه "بروسبيكت - |
| Saldırının veya davanın her yıI dönümünde sanki ben kayboluyorum, ve Prospect Parkı'ndan hayatta kalan kişiye dönüşüyorum. | Open Subtitles | في كل ذكرى سنوية للهجوم أو محاكمة استئناف أشعر أنني أختفي "وأعود لكوني "ناجية منتزه بروسبيكت |
| Kim Prospect Park'taki o korkunç geceyle tanınmak ister ki? | Open Subtitles | من يود أن تعرّف هويته بليلة واحدة رهيبة في منتزه "بروسبيكت"؟ |
| Bu yüzden onlardan Prospect 3'Iüsünü tekrar incelemelerini istedim. | Open Subtitles | ولذلك طلبت منهم مراجعة إدعائي "في قضة "ثلاثية بروسبيكت |
| Durun, bu akşam Prospect Park'ta bedava konser var. | Open Subtitles | مهلاً، ثمة حفلة مجانية الليلة في "بروسبكت بارك"، |
| Siz küçükken Prospect Parkı'na gidip Alex ile en sevdiğiniz atların kardeş olduğuna karar verdiğinizi hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تذكرين عندما كنتي صغيرة "و اعتدنا أن نمشي إلى متنّزه "بروسبكت و قررتي أنتِ و أليكس أن أحصنتكم المفضّلة |
| Geçen hafta Prospect Park'taki cinayet mahaline giden memur sen miydin? | Open Subtitles | هل كنتي ضابطة الأستجواب الأسبوع الماضي على القتل في "بروسبكت بارك" ؟ |
| - Prospect Park, 20 dakika içinde. - Reade ve Tasha'yı alın. | Open Subtitles | حديقة (بروسبكت) ، خلال 20 دقيقة - فلتُحضري (ريد) و (تاشا) - |
| Burası Prospect Caddesi. | Open Subtitles | الان شارع بروسبكت |
| Prospect Parkına gideceğim. | Open Subtitles | أنا ذاهبة إلى حديقة " بروسبكت " ـ |
| Al bakalım. Prospect Gardens'a hoş geldin. | Open Subtitles | "تفضل، مرحبًا بك في "بريسباكت جاردن |