| Quebec'a döneceğiz, ben ve kardeşlerim. Gemiyi ilk terk eden fareler biziz. | Open Subtitles | سوف نذهب انا و اخوتى الى كويبيك نحن جرذان نترك السفينه تغرق |
| Kanada'da, Quebec Özgürlük Hareketi'nin beş üyesi. | Open Subtitles | في كندا الخمسة زعماء المسجونين الليبيريين دي كويبيك |
| Kesinlikle, o, ölmeyi hakediyormuş. Müşterisinin Quebec'te oynamasına 10 yıl önce izin vermemiş. | Open Subtitles | لم تترك زبونها يلعب في كويبيك منذ 10 سنوات |
| Bu, 1989'da Kanada'nın Quebec eyaletinde meydana gelen olay, elektrik şebekesinin çökmesiydi. | TED | هذا ما حدث بالفعل في شهر مارس من عام 1989 في مقاطعة كيوبيك الكندية، عندما توقفت الشبكة الكهربائية. |
| Milletin Shania Twain dinlediği, küçük bir Quebec şehrinde büyüdüm. | Open Subtitles | ونشأ في بلدة صغيرة في كيبيك حيث أنهم جميعا يحبون شنايا توين وآفريل لافين. |
| - Paul, Jean-Paul. Québec'ten kuzenleriyim. | Open Subtitles | - "جان بول)، ابن عمها من "كيبيك) . |
| Baldırlarını ovalarken, Quebec'in gelmiş geçmiş en iyi şarkıcısı Celine Dion'dan bir şarkı söylemek istiyorum. | Open Subtitles | بينما أقوم بتدليككِ سأغني لك أغنية من قبل المغني الأعظم كويبيك, والآنسة سيلين ديون |
| Şimdi de sana olan aşkımı Quebec pizzası yaparak göstereceğim. | Open Subtitles | والآن أنا أود أن أظهر حبي بواسطة عمل كويبيك بيتزا لك |
| Belki ömrünün bir kısmı Quebec'de geçmiştir ve oradan bazı argolar öğrenmiş olabilir. | Open Subtitles | لَرُبَّمَا صَرفَ بَعْض الوقتِ في كويبيك وإرتفعَ البعض مِنْ اللغة العاميّةِ. |
| Kural 1: Quebec'te, sorumlu benim. | Open Subtitles | القاعده الاولى في كويبيك انا المسؤول |
| Quebec'te, biz, Fransızca konuşuruz. | Open Subtitles | في كويبيك, اعمل بالفرنسيه حسناً |
| Onu tanıyor musun? Quebec'i Colorado'ya satan şerefsiz. | Open Subtitles | الاحمق الذي باع كويبيك الى كولورادو |
| İlk bayan hokey menejeri. İlk müşterisi, Quebec'in 95'te, ilk seçtiği adamdı. | Open Subtitles | زبونها الاول كان كويبيك عام 95 |
| Quebec'ten bir çocukla buluşmuştum. | Open Subtitles | واعدت مرة من المرات رجلاً من كويبيك |
| Victoriaville, Quebec. Ekşi kremalı. | Open Subtitles | فيكتوريا فيل، كويبيك" بالكريمة الحامضة فقط |
| Quebec'te Marcel Squibe'e düzenlediği suikastten beri adını duymamıştım. | Open Subtitles | أنا مَا سَمعتُ اسمَه منذ أن إغتالَ مارسيل Squibe في كويبيك. |
| Quebec'li bir turist olan Marguerite Bouchard'dı. | Open Subtitles | لكن مارجريت سائحة من كويبيك |
| Quebec'li bir turist olan Marguerite Bouchard'dı. | Open Subtitles | لكن مارجريت سائحة من كويبيك |
| Bu bir Quebec hokey terimidir. | Open Subtitles | تعبير هوكي من كويبيك |
| Margaret Wells ile Three Rivers, Quebec'te. | Open Subtitles | الى مارجريت ويلز, من مقاطعة الثلاث انهار فى كيوبيك |
| Doğrusu 1989'da Kanada'nın Quebec eyâletinin büyük kısmı karanlıkta kalmıştı, çünkü bir güneş etkinliği bir trafoyu patlatmıştı. | Open Subtitles | في الحقيقة ، بعام 1989 معظم مقاطعة كيبيك الكندية قد أحلَكَت بسبب تعرض أحد المحولات |
| - Québec'li kuzeniniz. - Evet. | Open Subtitles | -أي (جان بول) ؟ |