| Ben Jackie White ustabaşı tersanede ve bu rıhtımda Jackie'ye bulaşılmaz | TED | اسمي جاكي وايت، وأنا رئيس عمال الساحة فلا تعبث مع جاكي على رصيف الميناء هذا. |
| Hartum'da ki herkes rıhtımda olmalı. | Open Subtitles | يجب ان يكون كل فرد فى الخرطوم على رصيف الميناء |
| Buraya gelmeleri için onları kandırırız ve sonra rıhtımda şarkı söyleriz. | Open Subtitles | نستطيع أن نخدعهم ليأتوا الى هنا ثم سوف نغني على الرصيف |
| Sıtmasını tedavi ettim, kampa götürdüm o lanet rıhtımda koşturdum. | Open Subtitles | داويته من مرض الملاريا، وأخذته للتخييم في الخارج. وأعطيته حكم ذلك الممر الخشبي. |
| Bu gece 24. rıhtımda köpekbalıklarına yem olacaklar. | Open Subtitles | وجبة خفيفة للأسماك عند منتصف الليل، الليلة عند الرصيف 24. |
| rıhtımda bir depo var. Hagen, Guatemala dışından paravan bir şirket yönetiyor. | Open Subtitles | هناك مستودع بالاسفل بجوار أحواض السفن هيجان يديره لحساب شركة شل بجواتيمالا |
| Parayı saat 5:00'da elden teslim etmemizi istiyor. Yarın, 21. rıhtımda. | Open Subtitles | يريد ان يصله المال باليد الخامسة مساء الغد، عند المرفأ 21 |
| Bu pruva kaç yıldır buradaymış? rıhtımda sekiz yıl mı kalmış? | Open Subtitles | يبدو أنه ظلّ هنا على رصيف الميناء لثمانية أعوام. |
| rıhtımda yaşananlarla hiçbir alakamız olmadığını bilmeni istiyorum. | Open Subtitles | يتعين ان تعرف لم يكن لدينا اي شيئ نستطيع فعله بخصوص ما حدث على رصيف الميناء |
| - Bugün rıhtımda garip bir hayvan türü vardı. | Open Subtitles | ـ اليوم شهد رصيف الميناء حيواناً غريب ـ حقاً؟ |
| - Bak o sabah saat 3:15'te rıhtımda köpeğinle yürürken görüldün. | Open Subtitles | تمت مشاهدتك على رصيف الميناء في الثالثة والربع صباحاً ، تنزهين كلبك |
| Boşversene. rıhtımda elinde silahla dikilmenin üstünden daha bir ay geçmedi. | Open Subtitles | بربك، قبل أقل من شهر كنت تقف على الرصيف حاملاً مسدسك |
| Şovdan hemen sonra rıhtımda buluşuruz. | Open Subtitles | سأقابلك على الرصيف ثانية بعد الحفل مباشرةً |
| Silahlı soygunlar, rıhtımda ateş etmek. | Open Subtitles | سرقات مسلحة وإطلاق نار على الممر الخشبي. |
| rıhtımda uygun adım yürüyen heriflerden... | Open Subtitles | لديك أولئك الزنوج الذين يحتجون على الممر الخشبي |
| rıhtımda benim evimden daha güzel motorları kapalı bir teknedeydi. | Open Subtitles | كان عند الرصيف على ظهر قارب بلا طاقة ذلك ألطف من شقتي |
| Beş dakika içinde buradan yürüyerek çıkmazsam adamlarım polisi çağıracak ve babamı o gün rıhtımda ölmediğin konusunda bilgilendirecekler. | Open Subtitles | إذا لم أخرج من هنا في خمس دقائق رجالي لديهم أوامر بإرسال الشرطة ويخبرون أبي بأنك لم تموت في أحواض السفن ذلك اليوم |
| Neyse, zararı yok. Bu gece rıhtımda görüşürüz. | Open Subtitles | لا مشكلة سأراك الليلة عند المرفأ |
| Adamla rıhtımda buluşmuşlar. Bir sürü tekne olan kalabalık bir rıhtımmış. | Open Subtitles | يقول انه قابل الرجل في حوض السفن حوض سفن ممتلئ بالقوارب |
| 33. rıhtımda, ilk tekneyle? | Open Subtitles | هلّا نذهب إلى الرصيف 33، ونستقلّ أوّل قاربٍ مغادر إلى هناك؟ |
| Artık rıhtımda istiridye yemek için cebimi boşaltmak yok. | Open Subtitles | لا مزيد من سحب سطل المحار عند مرسى السفن |
| Flynn, seni rıhtımda bıraktım çünkü seni korumaya çalışıyordum. | Open Subtitles | (فلن)، تركتك في المرسى لأني كنت أحاول حمايتك |
| Bu sabah erken saatlerde rıhtımda ele geçirilmişler. | Open Subtitles | لقد استوليَ عليهم في غارةٍ هذا الصباح في المرفأ |
| Kusura bakma. rıhtımda işler böyledir. | Open Subtitles | معذرة، هكذا نقوم بإعداده عند الميناء |
| Adanın diğer tarafında, özel bir rıhtımda demirli. | Open Subtitles | إنه متوقف بمرفأ خاص على الجانب الآخر من الجزيرة |