"raddeye" - Translation from Turkish to Arabic

    • الحد
        
    • تؤول
        
    • المرحلة لا
        
    Yani, işler o raddeye gelirse, ona karşı tanıklık yapmayacağını söylüyorsun. Open Subtitles إذن تريد أن تشهد ضده إذا وصل ألامر إلى هذا الحد
    İşler bu raddeye gelmişken, şimdilik ne derseniz yaparım. Open Subtitles بما أن الأمور قد وصلت إلى هذا الحد فسأفعل ما تمليه على من الآن فصاعداً
    Tabii iş o raddeye varırsa. Open Subtitles أو برنامج حماية الشهود. إن بلغنا ذلك الحد.
    Söz veriyorum fakat işlerin o raddeye varmamasını sağlayacağız. Open Subtitles أقسم لك. ولكننا سنتأكد من ألا تؤول إلي ذلك
    İş o raddeye geldiğinde kimse çemberin dışında kalmak istemez. Open Subtitles في تلك المرحلة لا يرغب أحد في التخلي عنك
    Henüz o raddeye gelmedik. Open Subtitles هيه.. نحن لم نصل الى ذلك الحد بعد
    Bak, benim tecrüben ve uzmanlığım bu raddeye kadar ulaşmıyor. Open Subtitles إن خبرتي و معرفتي لا تمتد إلى هذا الحد
    İşlerin bu raddeye gelmesini beklemiyordum. Open Subtitles لم اتوقع أن تصل الأمور إلى هذا الحد
    Flora tatlım, durum o raddeye gelmeyecek. Open Subtitles عزيزتى , لن تصل الأمور الى هذا الحد
    Bu raddeye geldiği için üzgünüm. Open Subtitles انا اسفه لان الامر وصل لهذا الحد بين
    İşlerin bu raddeye gelsin istemezdim. Open Subtitles أنا آسفة أن الأمر وصل الى هذا الحد
    Bu raddeye geleceğini düşünmemiştim. Open Subtitles لم أعتقد أنّ الأمر سيصل إلى ذلك الحد
    Bu raddeye geleceğini düşünmemiştim. Open Subtitles لم أعتقد أنّ الأمر سيصل إلى ذلك الحد
    Umarım işler o raddeye gelmez. Open Subtitles آمل بأن لا يصل الأمر الى هذا الحد
    Fakat o raddeye gelirse Savannah'yı feda etmeye hazır olmalısın. Open Subtitles ولكن لو وصلت الامور هذا الحد... يجب عليكِ أن تكوني جاهزه للتضحيه بسفانا
    O raddeye gelmeyecek. Open Subtitles لن يصل لهذا الحد
    İşlerin o raddeye gelmemesini umuyorum, Bay Langton. Open Subtitles أتمنى ألّا يصل الأمر إلى ذاك الحد يا سيد (لانغتون)
    Durum o raddeye varmaz efendim. Open Subtitles - لن تصل الأمور إلى ذلك الحد , سيدتي
    İşin bu raddeye gelmesini istemedim. Open Subtitles لم أرغب أن تؤول الأمور إلى هذا
    James'in işleri bu raddeye getirdiğine inanamıyorum. Open Subtitles لا يمكنني التصديق أنّ (جيمس) سمح للأمور أن تؤول إلى هذا الدرك
    İş o raddeye geldiğinde kimse çemberin dışında kalmak istemez. Open Subtitles في تلك المرحلة لا يرغب أحد في التخلي عنك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more