| Kitaplarımız başlıklarına ve yazarlarına göre sıralanır ve raflara dizilirdi. | Open Subtitles | يتم وضع كتبنا على الرف مع فهرس بأسماء العناوين والمؤلفين. |
| - Aslında ben de bir zamanlar bazı şeyleri zarflara koyup o büyük raflara kaldırmıştım. | Open Subtitles | هذه سخرية، لقد وضعت بعض الظروف على الرف الكبير بنفسى |
| Ve bavullarınızı ya başınızın üstündeki raflara ya da önünüzdeki koltuğun altına koyunuz. | Open Subtitles | و أمتعتكم المحمولة موجودة إمّا على الرفوف فوقكم أو تحت المقاعد التي أمامكم |
| raflara gelişigüzel konulmuş. | Open Subtitles | وُضِعت على الرفوف بطريقه غير قابله للتمييز |
| İptal edersem, beni alt raflara atarlar. Öyle yaparlar. | Open Subtitles | اذا الغيت هذا سيضعونني اسفل الارفف هكذا هم |
| Kütüphaneci Etrurya literatürünü yeniden raflara dizmeme izin verecekti. | Open Subtitles | أمينة المكتبة كانت ستجعلني أرتب رفوف الكتب الأدبيه |
| Onu dükkânın diğer ucundaki raflara doğru fırlatmış. | Open Subtitles | اِنفجرت وقذفته عبر المحل إلى بعض الأرفف. |
| Ya da bir yeniyetmeden markette üst raflara erişemediğin için yardım istemenin ne kadar utanç verici olduğunu? | Open Subtitles | أو كم من المذلِّ أن تطلبَ من مراهقٍ أن يساعدكَ في متجر البقالة إذ لا يمكنكَ الوصولُ إلى الرفِّ العلوي؟ |
| 2 milyon kadar ürünü sayıp, etiketleyip, raflara yerleştireceksiniz. | Open Subtitles | وهذا أكثر من ملويني قطعه يجب أن يتم إحصائهم وتصنيفهم، ووضعهم على الرف بشكل مناسب |
| Deli bir çalışan kasıtlı olarak ürünü değiştirmiş ve sonra onu raflara koymuş. | Open Subtitles | مجنون ما قد تلاعب عمداً بالمنتج ووضعه مجدداً على الرف |
| Veri tabanında yok. raflara bakın. | Open Subtitles | إنها ليست على قاعدة البيانات جربي البحث في الرف |
| Şekerli gevrekleri alt raflardan üst raflara almalısınız. | Open Subtitles | عليك نقل حبوب السكر من الرف السفلي للرف العلوي |
| Konservelerin tek tek kutularından çıkarılıp raflara dizildiği konserve dizme yarışması genelde zorlu olur. | Open Subtitles | لم يسبق لها مثيل في المسابقة عملية رصَّ العلب حدثاً مملاً حيث تتم إزالة العلب الفردية من الصناديق وتوضع علي الرف |
| İki ay sonra, bir markette alt raflara uzanıyorum ve küçük bir sesin çıktığını duyuyorum "uf mu olmuşsun?'' | TED | وبعد شهرين، كنت في محل بقالة أحاول الوصول إلى الرف السفلي، وسمعت صوتًا صغيرًا يقول: "لديك بو بو؟" |
| raflara, satıIan malların yerine yenilerini koymanı ve depoyu süpürmeni istiyorum. | Open Subtitles | أنا ما زلت أحتاجكى لترتيب الرفوف و تكنسين المخزن |
| Evet. Yeni gelen fasulyeleri raflara koymam gerek. | Open Subtitles | نعم, أنا يجب أن أضع شحنة الفاصوليا الجديدة على الرفوف |
| Kitapları raflara dizdikten sonra gidebilirsiniz. Gecenin tadını çıkarın. | Open Subtitles | يمكنكم الذهاب حين تنتهوا من وضع الكتب على الرفوف ، تمتعوا بباقي المساء |
| Seks zindanında raflara yer ayırmayı unutma. | Open Subtitles | تأكد من ان تحوي زنزانتك على الكثير من الرفوف. |
| 10 yıl önce raflara ağdan gözler yapmayı talep etmiştim. | Open Subtitles | لقد طلبت شاشات مراقبة لتلك الارفف منذ عشر سنوات |
| raflara gelmeden bütün yeni çizgi romanları göreceğiz. | Open Subtitles | نحن جميعاً سنري الاشياء الجديده قبل ان توضع في الارفف |
| Git, onları yüksek raflara koy o zaman. Seni kontrol ederim arada. | Open Subtitles | إذهبي وضعيهم في رفوف عالية سأتفقدكِ لاحقاً |
| raflara çıkacak yeni makineler ya hızlı olmalı ya da ucuz. | Open Subtitles | الآلة القادمة التي سنضعها على الأرفف إما أن تكون أسرع أو أرخص |
| Objeler, belirli özelliklerine göre raflara yerleştirilirler. | Open Subtitles | نعم، المصنوعات اليدوية مَوْضُوعة على الرفِّ طبقاً ل الملكيات المعيّنة بأنّهم عِنْدَهُمْ. |