| Renny, donanmanın kredi sandığından bir milyondan fazla para çalmaktan suçlanıyordu. | Open Subtitles | وقد اتهم بسرقة رينى على مدى ملايين الدولارات من الاتحادات الائتمانية البحرية |
| Onu Renny'nin odasına soktuğunu kabul etti. | Open Subtitles | وقالت انها تعترف السماح له بدخول غرفة في رينى |
| Kayıtlar, Renny'nin kredi sandığından zimmetine para geçirdiğini gösteriyormuş. | Open Subtitles | وأظهرت باختلاس رينى من قاعدة الاتحادات الائتمانية |
| Yüzbaşı Grady Renny'nin odasına girmiş. - Kısa bir boğuşma olmuş. | Open Subtitles | دخل الملازم جرادي ورينى الغرفة كان هناك صراع قصير |
| Renny'nin hortumculuk davasında verdiği ifadenin bir kısmında gizli bilgiler vardı. | Open Subtitles | كذلك , فإن بعض شهادته في حالة اختلاس ورينى ولم تتضمن معلومات سرية |
| En son yazılımı kullanarak Renny o kayıtların düzmece olduğuna dair kanıtlar bulmuş. | Open Subtitles | باستخدام أحدث المفتوحة برمجيات المصدر الشرعي , حفرت رينى أدلة على أن تصل وكانت هذه السجلات المزورة |
| Renny'nin güya parayı hortumladığı bilgisayar üste olduğundan-- | Open Subtitles | منذ يفترض رينى الكمبيوتر فإن كان مع باختلاس على قاعدة |
| Böylece Renny'nin onu öldürme sebebi artmış oldu. | Open Subtitles | لذا , إذا أي شيء , والدافع رينى لارتكابه جريمة قتل حصلت للتو أقوى |
| Ziva, Renny'nin hortumculuk duruşmasının zabıtlarını istiyorum. | Open Subtitles | زيفا , أريد كل النصوص من المحاكمة والاختلاس رينى |
| Evet, olur. Çünkü Renny Grant 20.30'da yemek yiyordu. | Open Subtitles | نعم , هو , لأن المنحة رينى كان يتناول وجبة العشاء في 8: |
| Renny'nin misafir beklemediğini biliyoruz yani. | Open Subtitles | أعتقد أننا نعرف رينى لم تكن تتوقع الشركة |
| Parmaklıklar varmış ama anlaşılan Renny onları sökmüş. | Open Subtitles | هناك أشرطة أمنية , ولكن يبدو عليهم إزالة رينى |
| Renny'nin oyuna getirildiğini düşündüğümü ben söyledim. | Open Subtitles | مهلا , أنا واحد من قال لك أعتقد أنني مؤطرة رينى |
| Renny'nin evine kim götürdü bilmiyorum ama ben değildim. | Open Subtitles | أنا لا أعرف الذين ذهبوا بها الى رينى و لكنه متأكد من الجحيم كما لم يكن لي |
| Hayır, bu ailedeki tek yetenek sensin, Renny. Seninle gurur duyuyorum. | Open Subtitles | لا, أنت الموهوبة فى هذه العائلة يا (رينى) أنا فخورة بك |
| Yargıç, Renny'yi beş yıla mahkum etti. | Open Subtitles | حكم القاضي رينى لمدة خمس سنوات |
| Renny'nin hortumculuk davasını inceledin mi? | Open Subtitles | هل اللحاق قضية اختلاس رينى على ذلك؟ |
| Para çalındığında Renny bu ülkede bile değilmiş. | Open Subtitles | نعم , ولكن اتضح ورينى ولا حتى في البلاد عندما سرق المال |
| Renny'nin otel odasındaki parmak izi eski arkadaşlarından birinin çıktı. | Open Subtitles | المتطابقة آبي طباعة من الفندق ورينى غرفة لأحد زملائه السابقين وكارل قائد ديفيس |
| Her şeyi Renny yapmış. Onu kimin oyuna getirdiğini biliyordu. | Open Subtitles | كان كل ورينى يعرف الذين وضعوا له |