| Daha sonra şiddet görürsem izini süremeyeceğim bir adamın rezervasyonunu kabul etmekten başka çarem yok. | TED | وقد لا يكون لى خيار آخر إلا أن أقبل حجز من شخص لا يمكن تعقبه إذا أتضح لاحقا أنه عنيف. |
| - Dördünün de rezervasyonunu yaptırdım. - Senin kartınla. | Open Subtitles | أخذتُ حريتي، في حجز الطابق بأكمله، ببطاقتك الائتمانية |
| Bu yüzden yemek rezervasyonunu iptal ettim ve sevgililer gününü kutlamak için çok daha iyi bir yöntem buldum. | Open Subtitles | لذا، ألغيت حجز عشائنا وتوصلت الى طريقة افضل بكثير للأحتفال بعيد الحب |
| Müşterilerimizden biri, taşradaki otel rezervasyonunu iptal ettirdi. | Open Subtitles | أحد عملائنا ألغى حجزه في فندق في شمال الولاية |
| Andy Left... rezervasyonunu yarım saat önce iptal ettirdi. | Open Subtitles | لقد ألغى حجزه منذ نحو ساعة |
| Biri e-posta hesabını hacklemiş ve havayolu rezervasyonunu iptal etmiş. | Open Subtitles | قالت أنّ أحدهم اخترق بريدها الإليكترونيّ وقام بإلغاء حجزها لدى شركة الطيران |
| Efendim? Yemek rezervasyonunu iptal ettim. Tiyatro biletlerini ne yapayım? | Open Subtitles | الغيت حجز العشاء، ماذا عن تذاكر المسرح؟ |
| Her şeyin icabına baktım. Uçak rezervasyonunu onaylattım hava durumunu kontrol ettim... | Open Subtitles | لقد رتّبت كل شيء، أكدّت حجز الطيران، |
| Yani... benden uçak rezervasyonunu değiştirip tren rezervasyonu yaptırmamı mı istiyorsun şimdi de? | Open Subtitles | إذاً... أنتِ تريدينني أن أغيـّر حجز الطائرة وأجعله حجز قطار الآن؟ |
| Ayrıca, Prime'ı arayıp yarın akşamki yemek rezervasyonunu iptal et. | Open Subtitles | {\pos(192,185)} أيضاً، تحدثي مع (بريم) وألغي حجز العشاء لليلة الغد. |
| Yemek rezervasyonunu da yarın akşama aldırdım. | Open Subtitles | وغيرت حجز العشاء لليلة الغد حسنٌ .. |
| Akşam yemeği rezervasyonunu değiştirmemi ister misin? | Open Subtitles | إذن هل تريدني أن أُغَيِّر حجز العشاء ؟ |
| Kadın o kadar kızmış ki, yemek rezervasyonunu bile iptal etmiş. | Open Subtitles | وغضبت جدا لدرجه انها الغت حجز العشاء |
| Ben onları arar ve sizin için otel rezervasyonunu yaparım. | Open Subtitles | سأتصل وأصنع حجز فندق لك |
| Onun için yaptığımız otel rezervasyonunu iptal etmiş. | Open Subtitles | (لقد ألغت حجز الغرفه التي حجزناها لها في فندق (الدبليو |
| Christiansen'in rezervasyonunu iptal ettirmedim. | Open Subtitles | أنا لم ألغي حجز طاولة الـ(كريستن) |
| rezervasyonunu iptal etti. | Open Subtitles | .لقد الغى حجزه |
| Biri e-posta hesabını hacklemiş ve havayolu rezervasyonunu iptal etmiş. | Open Subtitles | قالت أنّ أحدهم اخترق بريدها الإليكترونيّ وقام بإلغاء حجزها لدى شركة الطيران |