| Kendi güvenliğiniz için bir sonraki uyarıya kadar gemide kalmanızı rica ediyoruz. | Open Subtitles | حفاظاً على سلامتكم، نطلب منكم البقاء على متن السفينة حتى إشعار آخر |
| Akşamdan kalmalığım ve ben orada her ne yapıyorsan kesmeni rica ediyoruz. | Open Subtitles | مهما يكن ما تفعلين هناك ثمالتي الوشيكة وانا نطلب منك ان تتوقفي |
| Klanımdan iki kişi büyük tehlikede ve yardımını rica ediyoruz. | Open Subtitles | اثنان من عشيرتي في خطر موبق ونحن نطلب المساعدة منك |
| Bayanlar ve baylar, Binayı terk etmenizi rica ediyoruz. | Open Subtitles | سيداتي وسادتي، نرجو منكم مغادرة المبنى |
| Bizimle gelmenizi rica ediyoruz. | Open Subtitles | نودك أن تأتي معنا. |
| Onların evini, onları ve çocuklarını sağlıkla doldurup kutsamanı rica ediyoruz | Open Subtitles | نطلب منك بشفقتك اللانهائية ان تبارك بيتهم وتنعم عليهم بالأطفال الاصحاء والسعداء |
| Ziyaret bölgesinde hoş olmayan bir durum olduğunda sizden olduğunuz yerde kalmanızı rica ediyoruz. | Open Subtitles | الآن، إذا حدث أيّ شيء غير سار في منطقة الزيارة نطلب منك البقاء دون تحرّك |
| Kendi korunmanız için, bizimle birlikte Air Force One'a eşlik etmenizi rica ediyoruz. | Open Subtitles | من أجل حمايتك, نطلب منك أن تذهب معنا الى طائرة الرئاسة |
| Ustam yoruldu, kısa bir mola rica ediyoruz. | Open Subtitles | سيدي متعب من الرحله نحن نطلب تأجيل قصير أًصمت |
| Şu andan itibaren çağrı cihazı, cep telefonu, diz üstü bilgisayar gibi elektronik aletleri kullanmamanızı rica ediyoruz. | Open Subtitles | سيداتي و سادتي، الآن نطلب منكم التوقف عن استعمال أي أجهزة كهربائية، أو نداء آلي أو هواتف خلوية أو أجهزة حاسوب محمولة |
| Zodiac'ın bize ulaşabilmesi için kimsenin aramamasını rica ediyoruz. | Open Subtitles | ونحن نطلب من الجمهور عدم الإتصال لكي يتمكن الزودياك من الاتصال بنا |
| Eğer bu görüşmeyle ilgili herhangi bir soru sorulursa, görüşmeyi inkar etmenizi rica ediyoruz. | Open Subtitles | اذا تم الاستعلام عن هذا اللقاء نطلب منكم أن تنكروه |
| Kendi güvenliğiniz için yaşama alanınızın sınırlarından çıkmamanızı rica ediyoruz. | Open Subtitles | لراحتك وسلامتك نطلب منك ان تبقى داخل المنطقه |
| Yolcularımızın bu zor şartlar altında sükunetlerini korumalarını rica ediyoruz. | Open Subtitles | نطلب من مسافرينا الحفاظ على الهدوء و النظام أثناء تلك الظروف الصعبة |
| Yolcularımızın bu zor şartlar altında sükunetlerini korumalarını rica ediyoruz. | Open Subtitles | نطلب من مسافرينا الحفاظ على الهدوء و النظام أثناء تلك الظروف الصعبة |
| Efendim, sizden bu kadınların kocaları ve çocuklarıyla ilgili talepleri hakkında kendilerini dinlemenizi rica ediyoruz. | Open Subtitles | سيدي، إننا نطلب منكم أن تستمع إلى ،نداءات هؤلاء النساء إلي أزواجهن وأولادهن |
| Madem ki Qi ev sahibi ve Lu misafir biz de Soylu Qi için karşılama selamını rica ediyoruz. | Open Subtitles | منذ كي كان مضيف ولو ضيفة نحن نطلب من نوبلز تشى الترحيب |
| Güzellerimize büyük bir alkış rica ediyoruz. | Open Subtitles | نرجو منكم أن تصفقوا لجميلاتنا |
| Sizin bizimle gelmenizi rica ediyoruz. | Open Subtitles | نرجو منكم مرافقتنا |
| Bizimle gelmenizi rica ediyoruz. | Open Subtitles | نودك أن تأتي معنا. |
| O yüzden bir dakika saygı duruşu rica ediyoruz. | Open Subtitles | ونحن نفضل ان تكون هذه اللحظة صمت |
| Bu nedenle ayrılmadan önce askerlerinizin bizi tüfekleri ile öldürmelerini rica ediyoruz. | Open Subtitles | لذا نَطْلبُ بشكل مؤدّب مباشرةً قبل تَتْركُنا بأنّ جنودكَ يَستعملونَ أسلحتَهم لقَتْلنا. |
| Çıkarken merdivenleri ve koridorları kullanmanızı rica ediyoruz. | Open Subtitles | نحن نلتمس منكُم إستخدام الممرات أثناء الخروج. |