| 1998'deki güneş depremi Richter ölçeğinde 11.3'lük bir sarsıntıya denk düşerdi. | Open Subtitles | زلزال الشمس لعام 1998 تم تسجيله بـ 11.3 على مقياس ريختر | 
| Geçen Mayıs'ta, Çin'in Sichuan bölgesinde Richter ölçeğinde 7.9 büyüklüğünde korkunç bir deprem oldu. Geniş bir alanda müthiş bir yıkıma yol açtı. | TED | حصل زلزال عظيم بقوة 7.9 درجات دمار شامل في مناطق واسعه ، كما رصدها ريختر وقد رصدت الهزة الأرضية بأنها حدثت | 
| Olayı bildiren memur Jason Richter'e göre intihar notu yokmuş. | Open Subtitles | حسنا , وفقا لـ الضابظ الذي وجده جايسون ريكتر لا وجود لرسالة انتحار | 
| Ama ikimiz çok farklı savaşlardaydık, Bay Richter. | Open Subtitles | ولكن انت وانا نخوض حروباً مختلفة يا سيد ريكتر | 
| Richter üç hafta önce Barcelona'daydı. | Open Subtitles | قبل ثلاثة أسابيع، ريتشتر كان في برشلونة. | 
| Belki de General Richter'in gördüğü bunlardı. Gerçek paraşütçüler değil. | Open Subtitles | ربما هذا ما رصده الجنرال ريشتر و ليس مظليين حقيقيين | 
| Bence Dirk Richter'ı oynatmalıyız. | Open Subtitles | أعتقد بأننا يجب أن نرجع البطولة لديرك ريتشر | 
| Kulağa fazla gelmeyebilir ancak desibeller logaritmik ölçeklidir, tıpkı depremler için Richter ölçeği gibi. | TED | قد لا يبدو هذا كبيرًا، لكن يتم تحديد الديسيبل بمقياس لوغاريتمي، أشبه بمقياس ريختر لقياس حدّة الزلازل. | 
| "Richter ölçeğine göre 7.8'lik yeraltı depremi. | Open Subtitles | هزة ارضية تحت البحر بقوة 7.8 على مقياس ريختر | 
| Bir artçı deprem oldu 3.6 Richter ölçekli. Süresi 10 saniye. | Open Subtitles | واحدة بعد الهزة الاولى بقوة 3.6 على مقياس ريختر ومدتها 10 ثوان | 
| Richter ölçeginde 9.6 şiddetinde bir deprem 23 Ağustos 2000'de 12:59'da şehri vurdu. | Open Subtitles | بلغت شدة الهزة الارضية 9.6 ريختر وتمت فى تمام الساعة 12: 59مساء فى يوم 23 اغسطس فى عام 2000 | 
| Richter ölçeğine göre büyüklük 3.3, yani küçük sayılabilecek bir deprem. | Open Subtitles | لكن ما من أضرار ذكرت القوة 3.3 على مقياس ريختر مما يجعلة زلزال هام نسبيا | 
| Diederik, ona yardımcı ol. Richter de temasları ayarlasın. | Open Subtitles | ديديريك، أنت ستساعده و ريختر يؤمن لك جهات الاتصال | 
| Gidip bay Richter'a bakacağım. Radyolojiyi ara. | Open Subtitles | سأتحقق من السيّد " ريكتر " الآن, اتصلي بالأشعة | 
| Kendisi arkamda oturan kadın, Herr Richter. | Open Subtitles | انها السيدة التي تجلس خلفي, سيد ريكتر | 
| Andy Richter! Sana bahsettiğim artistik vesikalıklar burada.* | Open Subtitles | (أندي ريكتر), هذه هي الصور الشخصية التي كنت أخبرك عنها | 
| Aslında, Andy Richter'ı getirtme şansımız olabilir. | Open Subtitles | في الحقيقة, ربما قد استطيع الوصول إلى (أندي ريكتر) | 
| Sloane, annenin defteri Richter'e verdiğine ve defteri onun sakladığına inanıyor. | Open Subtitles | يعتقد سلون أمّك أعطى الدليل إلى ريتشتر. بأنّه كان الرجل الذي أخفى الكتاب. | 
| Richter anneni tekrar deftere götürecek bir harita tasarlamış. | Open Subtitles | يطفئ ريتشتر صمّمت خريطة لقيادة ظهر أمّك إلى موقع الكتاب. | 
| Eğer Papa nöbetlerden endişeleniyorduysa kimseye söylemeden Richter'e, kamera kurdurmuş olmalı. | Open Subtitles | لا بد وأن طلب من ريشتر أن يضع آلة تصوير دون أن يخبر أحدا. لمراقبته. | 
| Papa kriz nöbetleri için endişelendiyse hiç kimseye bildirmeden Richter'a kamera kurdurmuş olmalı. | Open Subtitles | كانالباباقلقابشأنالنوبات, لا بد وأن طلب من ريشتر أن يضع آلة تصوير دون أن يخبر أحدا. | 
| Pekala, Bay Richter, burada burada ve burada hesabınızdan çıkan paralar var. | Open Subtitles | سيد ريتشر لدينا هناك نقود تغادر حسابك هنا وهنا وهنا | 
| -Oda niye Richter'ın adına tutuldu? | Open Subtitles | -ولماذا تم حفر اسم ريتشارز على المفتاح ؟ | 
| Bayan Richter. Ben Wade'in işten bir arkadaşıyım. | Open Subtitles | سيدة (ريكتير)، انا صديق ل(وايد) من العمل |