Şöyle yaptık. Robert'ı altı kamera ile çektik. | TED | هنا كيف فعلنا ذلك. صورنا روبرت بست كاميرات |
Kardeşi Robert'ı Sovyet elçi ile gizlice buluşması için gönderdi. | Open Subtitles | وبعث شقيقه روبرت لمقابلة السفير السوفيتي سرًا |
Yarın oraya gidip Robert'ı başarısından dolayı kutlayacaksın. | Open Subtitles | أنت سَتَذْهبُ هناك غداً ويُهنّئُ روبرت على نجاحِه. |
Robert'ı gördüm, öfkeli ve üzgün görünüyordu. | Open Subtitles | رأيت فقط روبرت ترك. وقال انه يتطلع غاضب ومستاء. |
Robert'ı artık kimse dinlemeyecek. | Open Subtitles | أَنا خائب الأملُ جداً. لا له سَيَستمعُ إلى روبرت أكثر |
Mutfak için yorgunsan Hunan Kitchen'ı, çıkmak için yorgunsan Robert'ı ara. | Open Subtitles | متعب جدا للخروج وتناول الطعام، الاتصال هونان مطبخ. متعب جدا للخروج واللعنة، استدعاء روبرت. |
- Seni de. Gitmem lazım .Sana iyi havberleri söylemesi için Robert'ı bırakıyorum. | Open Subtitles | اسمعي , علي أن أذهب سأدع روبرت يطلعك على الاخبار الجيدة |
Robert'ı bekliyor demektir. | Open Subtitles | و ادارت ظهرها فلا بد انها كانت تتوقع روبرت |
Bir iki gün kadar kalırım diye düşündüm sonra da Robert'ı görmeye gideyim ve turnesinde sürpriz yapayım dedim. | Open Subtitles | حسنا , اعتقد انى سوف اظل ليوم او اثنين ثم سوف اذهب لؤية روبرت وافاجئه فى رحلته |
Bir iki gün kadar kalırım diye düşündüm sonra da Robert'ı görmeye gideyim ve turnesinde sürpriz yapayım dedim. | Open Subtitles | حسنا , اعتقد انى سوف اظل ليوم او اثنين ثم سوف اذهب لؤية روبرت وافاجئه فى رحلته |
Oh, izleyicilere bir iyilik yapıp Robert'ı kendi yerime vekil olarak bıraktım. | Open Subtitles | اسمحوا لي فلقد قررت أن تأخذني الشفقة على جمهور ، روبرت قم بتغطيتي . نحن فقط اردنا أن نكون هنا. |
Robert'ı düşünmekten beni uzaklaştıran ilk şey oldu. | Open Subtitles | هو أول شيئ لا يجعلني أفكر كثيرا في روبرت |
Londra'da gemiden çıkanlar arasında Sir Robert'ı görünce çok mutlu olmuştum. | Open Subtitles | "سيدتي، سعيد أن أرى سير "روبرت . "عندما وصل إلى "لندن |
Kuzenim Sylvia'nın kocası Robert'ı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | نسيت أن أخبرك هل تتذكر روبرت زوج ابنة عمي سيلفيا؟ |
Robert'ı odasından benim kollarımdan kopardığında beni neredeyse öldürdü. | Open Subtitles | وعندما أقتلعت روبرت من الزنزانه ومن بين يدي فهذا قتلني تقريباً. |
Robert'ı Andrew'un oğlu olduğuna ikna eden sizdiniz. | Open Subtitles | أنه أنت التى أقنعت روبرت أنه أبن أندرو , |
- Üzgünüm. Bugün zaten bir Robert'ı programa bağladık. Güle güle. | Open Subtitles | آسف، سبق وأن اخذنا اتصال شخصٍ يدعى"روبرت" اليوم، وداعًا |
Robert'ı gördüğüm anda suçişleyebilecek biri olduğunu anladım. | Open Subtitles | ...كنت أعلم إن روبرت إيرل سيئ منذ رأيته أول مرة |
Bekleme odasında kardeşin Robert'ı gördüm sanki? | Open Subtitles | هل رأيت أخاك روبرت في غرفة الإنتظار؟ |
Tam Robert'ı çağırmak üzereydim. | Open Subtitles | انا ريتا سايد كنت على وشك مناداة روبرت |