| Evet, ama klimalı bir restoranda ve yanında güzel bir roka salatası olmasını istemiştim. | Open Subtitles | نعم، في مطعم فيه تكييف وسلطة جرجير لطيفة على الجانب |
| Bir partide ne ararsan, tavuk, roka, çikolata. | Open Subtitles | ماذا تتوقع في حفلة دجاج جرجير شوكولاتة |
| Patlıcan parmesan, patates, roka salatası... | Open Subtitles | الباذنجان بارميزان، البطاطا، سلطة جرجير ... |
| roka salatasıyla başlayacağım... ve sonra patates kızartmasıyla... biberiyeli tavuk istiyorum. | Open Subtitles | أود أن أبدأ بسلطة الجرجير وأريد الدجاج بالروزماري مع البطاطس المقلي |
| Kobe eti, roka ve keçi peynirinden başkası anlamsız. | Open Subtitles | لا أريد اي من لحم الضأن الجرجير,او هراء جبن الماعز |
| Küçük roka da en az yetişkin roka kadar kötü. | Open Subtitles | والجرجير الصغير سيئ تماماً مثل سوء الجرجير الكبير. |
| Somon balığı, ateşte pişmiş rezene mantar, roka salatası gerçekten bunu yapmaya devam edecek miyiz? | Open Subtitles | "سالمون مين " " شمر مطهي" "فطر بولينتى" "سلطة جرجير" هل ستجعلينني استمر بالقيام بهذا؟ |
| - Amatriciana soslu makarna roka salatası ve tatlı için büyükanne turtası. | Open Subtitles | -ماذا جلبت لي؟ -أماتريسيانا" " سلطة "جرجير"، و"تورتة ديلا نونا" للتحلية |
| Tavuk, roka, çikolata. | Open Subtitles | دجاج , جرجير , شوكولاتة |
| Claude özellikle bir baş roka istedi. | Open Subtitles | (كلود) طلب تحديداً ربطة جرجير طازجة |
| - roka. | Open Subtitles | جرجير . |
| Lezzetliydi, çünkü roka çok tazeydi. | Open Subtitles | إنها لذيذة لأن الجرجير طازج جداً |
| Londrada her bir yayınevi sahibi ile beyaz şarap ve roka dolu masalarda oturup o dangalakları dinlemişliğim vardır ama bu adamın adını daha önce hiç duymamıştım. | Open Subtitles | كنت قد جالست كل رؤساء اقسام المخطوطات في لندن مستمعاً لهؤلاء الحمقى المتخمين بالنبيذ الأبيض و الجرجير لكن لم يسبق لي أن سمعت بهذا الرجل |