| Alex Rose'un ilk baskıları için yer ayırmayı unutma sakın. | Open Subtitles | فقط تأكّد من ترك بعض المساحة لأليكس روز الطبعة الأولى |
| Rose'un hayatında farklılık yaratmak için bir şansım vardı ve ben kendi sorunlarıma fazlasıyla üzülerek bu şansı mahvettim. | Open Subtitles | كانت لدي الفرصه في احداث تغيير في حياة روز وانا قلقة جداً حول مشاكلي الخاصة والتي اخفقت فيها كلها |
| Eğer davacı tüm kanıtları kaybederse Rose'un temyizinde çok yardımı dokunurdu. | Open Subtitles | يَبْدو في حالة جيّدة لنداءِ روز إذا الإدّعاءِ فَقدَ كُلّ الدليل. |
| Çünkü dolabımdaki küçük, Chloe marka elbisenin etiketinde Rose'un ismi yazıyor. | Open Subtitles | لأنني لدي فستان مثير في خزانتي باسمِ روز في جميع أنحائه |
| Ben de Rose'un bedenine uygun her elbiseyi satın aldığına inanamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أَستطيع التصديق بأنك إشتريت جميع الفساتين التي بقياس روز |
| Fena değil. Ama bana bayan Rose'un zengin adamla mı, sevdiği adamla mı | Open Subtitles | لم تخبرينى بعد اذا ما كانت مسز روز تزوجت الرجل الغنى |
| Rose'un sayıklamaları beni hep endişelendirmiştir. Tedirginliği, ölüm korkusu. | Open Subtitles | كنت دائما أتعجب من قلق روز وعصبيتها، وخوفها من الموت |
| Dudağınızı boyatmadıysanız, Rose'un arkasında sıraya girebilir misiniz, lütfen? | Open Subtitles | لو أنك ليس لك طلاء على شفتك فارجع للخلف مع روز من فضلك |
| Bu Vernon. Sürekli sen ve Rose'un nerede olduğunu soruyor. | Open Subtitles | أنة فيرنون يستمر بالسؤال عنك وعن روز روز وهومر |
| Umarım günün birinde, Jack Rose'un futbol sporuna katkılarını... | Open Subtitles | أتمنىيوماما أن أُريجاك روز .. كم أقدر مساهماته الامحدودة.. |
| Umarım günün birinde, Jack Rose'un futbol sporuna katkılarını... | Open Subtitles | أتمنىيوماما أن أُريجاك روز .. كم أقدر مساهماته الامحدودة.. |
| Mary, beni buradan çıkar. Rose'un yanına gitmeliyim. | Open Subtitles | ماري، أخرجيني من هنا يجب أن أعود للبيت إلى روز |
| Mary, beni buradan çıkar. Rose'un yanına gitmeliyim. | Open Subtitles | ماري، أخرجيني من هنا يجب أن أعود للبيت إلى روز |
| Senatör Rose'un 12 yaşındaki kızı ile birlikte ortadan kayboldu. | Open Subtitles | إختفى ومعه فتاة فى الثانية عشر من العمر ابنة السيناتور روز |
| Bilgisayarlı tomografilerine göre Rose'un bir göz çukuru yok. | Open Subtitles | طبقاً لسي تي إس هم، روز ما عِنْدَها محجرُ عين. |
| Rose'un her zaman sahip oldugu bir sey varsa istahiydi hayata karsi. | Open Subtitles | كان هناك شيء وحيد لدى روز كان شهية كبيرة للحياة |
| Bay Thomas, Emily Rose'un tıbbi tedavi gerektiren ciddi bir tıbbi rahatsızlık çekmekte olduğunu iddia etmiştir, başka bir şey değil. | Open Subtitles | أكد السيد توماس على أن إيميلي روز عانت من حالة مرضية شديدة تتطلب علاجاً طبياً، لا شيء آخر |
| Aslında Emily Rose'un durumu şeytan girmesi olayıydı. | Open Subtitles | في الحقيقة، كان التلبس الشيطاني هو حالة إيميلي روز |
| Ayrıca göstereceğiz ki olağanüstü çabalarına ve Emily'ye duyduğu içten sevgiye rağmen Emily Rose'un ölümünü engellemek için yapabileceği bir şey yoktu. | Open Subtitles | وسنثبت أنه على الرغم من مجهوداته الكبيرة وحبه الخالص إلى إيميلي أنه لم يكن باستطاعته فعل أي شيءلتفادي موت إيميلي روز |
| Emily Rose'un şeytan çıkarma ayinidir. | Open Subtitles | هذه هي عملية طرد أرواح الشريرة من إيميلي روز |