| rotayı değiştirmek için, Icarus'u manuel olarak kontrol etmem gerekiyordu. | Open Subtitles | من أجل تغيير المسار كان علي التعديل في أكريوس يدويا |
| Atalarımızı Afrika'dan çıkartan rotayı bulmak çok zorlu bir işmiş. | Open Subtitles | معرفة المسار الذي سلكه أسلافنا للخروج من أفريقيا كان تحدياً |
| Bu yüzden acil durum görevlilerinin devamında en güvenli rotayı belirlemeleri için dinleyin. | TED | عليك الاستماع للمستجبيين في حالات الطوارئ لتحديد المسار الأكثر أمانًا. |
| Ben, kaptanın odasına gidip bizi bu kasırganın dışına götürecek rotayı ayarlayayım. | Open Subtitles | سأبحث عن خرائط القبطان وأضع مساراً يخرجنا مِنْ هذا الإعصار اللعين |
| rotayı 0.6 derece güneye ayarlayın. 11 dakika, tamam. | Open Subtitles | قم بتحول مسارك إلى 0.6 درجة جنوبًا خلال 11 دقيقة، حوّل. |
| Gemi iskele tarafına sürükleniyor. rotayı koruyamıyorum. | Open Subtitles | انها تميل ناحية اليمين لا أستطيع الحفاظ على مسارنا |
| Sonra 100 kilometre gidip paralel rotayı ayarlayın. | Open Subtitles | ثم خذنا إلى مسافة مائة كيلو متر مع تعديل المسار الموازي |
| Gri balinaların geleneksel rotayı takip ettiklerini öğrendiler. | Open Subtitles | وهي تعرف تماما المسار التقليدي الذي تتخذه الحيتان الرمادية |
| Efendim, rotayı değiştirme olanağımız yok. Çarpacağız. | Open Subtitles | ليس لدينا طريقة لتغيير المسار نحن سنتحطم |
| rotayı tersine çevirmekten başka şansım yok. | Open Subtitles | لم يكن لدي خيار اّخر, كان علي أن أخرج عن المسار. كمواجهة إعصار في الكاريبي. |
| Yaklaşık 40 yıI önce bilimsel bir seferde kullanıImış rotayı arıyorum. | Open Subtitles | أبحث عن المسار الذي اتخذته الرحلة العلمية قبل 40 عاماً |
| Birimin başındaki o değil. rotayı o belirlemedi. | Open Subtitles | إنّه لا يعمل على التفاصيل، ولم يحدّد المسار |
| Anlaşıldı, rotayı Fort Lauderdale'e çeviriyorum. | Open Subtitles | علم ، تعديل المسار إلى مطار فورت لودرديل |
| rotayı güneye çevirmeyi deneyebiliriz. | Open Subtitles | نستطيع الحياد عن المسار قليلا باتجاه الجنوب |
| Işıklının vurulduğunu ve uçup gittiğini gördüm kendi takımıyla bir araya gelmeye çalıştığını tahmin ettim bu yüzden izlediği rotayı takip ettim. | Open Subtitles | رأيت المركبة بعدما ضربت حلقت بعيدًا، عرفت أنّها تحاول تجميع صفوف قواها، لذا تتبعت المسار الذي سلكته. |
| rotayı zirvedeyken düzeltmeye çalışacağım. - Yardımcı iticilerle başarabilirim. | Open Subtitles | يمكنني محاولة تعديل المسار عند أول المدار |
| Sistemin planladığı rotayı izle. | Open Subtitles | أتبع المسار الى العناية المركزة كما خططنا |
| - Olumsuz, Uçuş. Bu sürüklenme değil. rotayı onlar girmişler. | Open Subtitles | إجراء سلبي يا مركز الطيران، إنها لا تنحرف، لقد عدلوا المسار |
| Burası biz, burası Florida diye. Haritadan rotayı seçerim. | Open Subtitles | سأنظر فى الخريطة وأختار مساراً |
| rotayı 1-8-5'e ayarla. İkinci destroyer de kıça yaklaşıyor. | Open Subtitles | إجعل مسارك 1-8-5 |
| Maalesef rotayı değiştirdiğimizi kimse bilmiyor. | Open Subtitles | إذا غيّرنا مسارنا للٔاسف لم يعلم أحد بأننا غيرنا مسارنا |
| Otomatik pilotu birkaç dakikada bir rotayı, irtifayı ve hızı değiştirmesi için ayarladım. | Open Subtitles | لقد ضبطت الطيار الآلي على تغيير الوجهة و الإرتفاع و السرعة كل دقيقتين |
| rotayı o ikinci filoya yönelt lütfen. | Open Subtitles | غيّر إتجاهك إلى الأسطول الثاني من فضلك |
| Falcon 2 dakika uzaklıkta. rotayı Bravo-3'e çevirin. | Open Subtitles | نبعد دقيقتين اتجهوا إلى الطريق البديل "برافو3" |