| Bir tanesi Rube Goldberg Makinesi'ne benzeyen talebe göre yazdırma makinesi. | TED | احداها هي آلة الطباعة عند الطلب, التي تبدو كآلة روب غولدبيرغ |
| O adamı severdim ama artık kuralları koymak için başımızda Rube yok. | Open Subtitles | لقد احببت هذا الرجل و لكن روب لم يعد هنا ليسن القوانين |
| Kliplerimiz her zaman Rube Goldberg makinelerinden oluşmuyor. | TED | بالمناسبة، الفيديوهات ليست كلها آله روب غلودبيرك. |
| o Rube Goldberg makinesi, yaklaşık olarak 130 etkileşimden oluşuyordu. | TED | آلة روب غلودبيرغ تلك، فيها حوالي 130 عنصر متداخل. |
| Rube Goldberg makineleri ve video şiiri sizin bir bardak çayınız değilse bir de buna göz atın. | TED | صحيح ان قام روب غولد بيرغ بعرض بعض من قصائده على شكل ملفات فيديو .. لن تستمتع بها ولكن انظر الى هذا .. |
| Her sabah Rube'la Der Waffle House restoranında buluşur kimin nerede ve ne zaman öleceğini yazan listeden isimleri not kağıdına yazıp bize verirdi. | Open Subtitles | كل صباح نقابل روب في مطعم اسمه بيت الوافل حيث يستطيع مراجعة قائمة من عليه ان يموت ، اين ومتى و التي يكتبها في مفكرة |
| Eğer Rube hâlâ buralarda olsaydı sabah kesin Waffle Haus'da olması gerekirdi. | Open Subtitles | لو كان روب ما زال موجودا كان ليكون موجودا في بيت الوفل الآن |
| Senin iki tane var, benim hiç yok? Rube böyle bir şeyi hayatta yapmazdı. | Open Subtitles | لديكِ اثنان، وانا ليس لدي شيء روب ما كان ليفعل ذلك ابدا |
| Böylesi değil. Rube işin başındayken böyle olmazdı. | Open Subtitles | ليس مثل ذلك و ليس حين كان روب يتولى الامور |
| Rube bana, "Ölümle oyun oynanmaz, fıstığım" derdi. | Open Subtitles | يقول روب انه ليس عليك ان تعبث مع القدر |
| Yeni patronunuzla tanışın. Rube ışığına kavuştu. | Open Subtitles | قابلوا الرئيس الجديد حسنا روب ذهب للضوء |
| Rube hakkında. Tamamen gitmesi hakkında. | Open Subtitles | روب بشأن روب و انه ذهب الي الابد |
| Çünkü Rube'nin eski işini isteyen tek sensin. | Open Subtitles | لأنكِ الوحيدة التي ارادت عمل روب القديم |
| Başlarım Rube'a. Benim sorunum değil ki. | Open Subtitles | اللعنة على روب انها ليست مشكلتي |
| - Rube böyle bir şey yapmazdı. - Rube aptalın önde gideniydi. | Open Subtitles | روب ما كان ليفعل ذلك - روب كان غبي احمق - |
| Gerçi Rube'nin yapılanlar sonucunda doğan kaos teorisine katılıyorum. | Open Subtitles | على الرغم من اني اتفق مع روب في نظرية الفوضى القديمة" لكل فعل رد فعل"َ |
| Hayır, tabii ki var. Hem de kötü sonuçları. Rube demişti ki-- | Open Subtitles | نعم هناك نتائج فظيعة، روب قال... |
| Rube'nin söylediğine gelmiştim. | Open Subtitles | و ها انا ذا نظرية روب تطاردني |
| Rube Goldberg savunması gibi. | Open Subtitles | (مثل قضية الدفاع عن( روب قولدبورغ |
| Rube Walker. | Open Subtitles | (روب ووكر). ترى؟ |
| Onu zincire gönder Rube. | Open Subtitles | "أرسلْه إلى أعلى السلْسلة يا"روبى |