| Peki Abu'nun söylemek istediği başka bir şey var mı? | Open Subtitles | و هل لدى آبو أى شئ آخر ليقوله ؟ |
| Öncelikle André'nin Thibault'a söylemek istediği bir şey var. | Open Subtitles | أولا، أندريه لديه شيء ليقوله إلى ثيبولت |
| Belki de bitirmediği birşeyler vardır. Size söylemek istediği birşeyler. | Open Subtitles | ربما ترك شئ ولم ينهيه بعد لذا يريد قول ذلك |
| Bence asıl söylemek istediği biraz daha karmaşık mı? | Open Subtitles | أعتقد ، سيدي أن ما كان .. يريد قوله كان أكثر من ذلك تعقيداً ؟ |
| Bence söylemek istediği, kimseye dert çıkartabileceği bir sebep vermek istemiyoruz. | Open Subtitles | أعتقد بأن ما يحاول قوله بأننا لا نريد أن نعطي أي سبب لأي أحد لكي يفتعل المشاكل. |
| Annenin söylemek istediği şu, AnnaBeth'in talibi çok. | Open Subtitles | اعتقد بان ما تحاول قوله والدتك بان انابيث مطلوبه جداً |
| Sanırım Justin'in size söylemek istediği şeyler var. | Open Subtitles | أظن أن (جاستن) لديه ما يود قوله لكم |
| Dietrich'in bana söylemek istediği bir şey mi var? | Open Subtitles | هل لدى ديتريش شيئا ليقوله لى ؟ |
| Nicholas'a ne söylemek istediği sorulduğunda masum olduğunu savundu ve gerçeğin er geç ortaya çıkacağını belirtti. | Open Subtitles | -نيكولاس- عندما سُئلَ إذا كان لديه شيء ليقوله أصرّ على برائته وقال بأن الحقائق الحقيقة يوما ما لابد أنها ستكشف |
| Aslında Claire, senin hakkında konuşuyorduk ve Jack'in sana söylemek istediği bir şey var. | Open Subtitles | في الحقيقة ،(كلير) كنا نتحدث عنك و (جاك) لديه شيء ليقوله لك |
| Bir şeyler söylemek istediği belli oluyordu fakat konuşamadı. | Open Subtitles | ويمكنني أن أقول أنه يريد قول شيئا ولكن لانه لم يكن بمقدوره |
| - Vince'in söylemek istediği bir şey varmış. | Open Subtitles | (كريس), أظن أن (فينسنت) يريد قول شيء |
| söylemek istediği şey defol git amcık, kaşar! | Open Subtitles | ما كان يريد قوله هو إذهبي إلى الجحيم أيتها العاهرة الحقيرة |
| Onun gerçekten söylemek istediği, neden bize akşam yemeğinde eşlik etmiyorsun? | Open Subtitles | ماذا ؟ ما يريد قوله هو.. لماذا لا تنضمين إلينا للعشاء ؟ |
| - Ne? Sanırım söylemek istediği, ...eski tuvalet fırçasını yerine asmayı hiç düşündün mü? | Open Subtitles | أعتقد أنّه ما يحاول قوله هو، هل فكّرت في وضع فرشاة المرحاض جانباً؟ |
| sanırım onun gerçekten söylemek istediği eşit şekilde umursuyoruz. | Open Subtitles | أظن إنه ما يحاول قوله إننا دوماً نبذل قصار جهدنا على حد سواء. |
| Bence annenin söylemek istediği Annie'nin ilişkisi ciddi olmayabilir. | Open Subtitles | أعتقد أن أمك ما تحاول قوله أن (آني) رومانسية وقد لا تكون جادة |
| Charles'ın söylemek istediği bir şey varmış. | Open Subtitles | يود قوله |
| Teğmen Jacobs'un sabahın 02:00'sinde söylemek istediği bir şey mi vardı ki sana sabah 08:00'de söyleyemedi? | Open Subtitles | هل كان لدي الملازم جاكوب ما يخبرك به في الثانية صباحا ولا يمكن تأجيله إلي الثامنة ؟ |
| Sanırım kocanın söylemek istediği, senin benimle birlikte gitmeni istememesi. | Open Subtitles | أظن ما يحاول زوجك قوله هو أنه لا يريدك أن تخرجي معي |
| Çocuklar, gayet de taşıyorum bence. Şimdi Robin'in size söylemek istediği önemli bir şey var. | Open Subtitles | سأزيل هذا، (روبن) لديها شيء مهم لتخبركم إياه |
| Ölmeden önce söylemek istediği bir şey vardı ama sen bilmemi istemedin. | Open Subtitles | كان هناك شيء أراد إخباري إياه قبل وفاته وأنت لم ترغب في أعرفه |
| Adamın aslında söylemek istediği şey şu ki 30 günlük Dapsone'u o sabah köpeğine vermiş olmasıydı | TED | ما كان يعنيه في الواقع هذا الشخص هو أنه أطعم جرعة 30 يوما من الدابسون لكلبه ذلك الصباح. |
| Hee Joo, hayır Han Na'nın sana söylemek istediği şeyler varmış. | Open Subtitles | هناك "هي جو" أقصد "هان نا" قالت أنها تريد أن تخبرك بشيء ما |