| Steven sana çok mühim bir şey söylemek istiyoruz fakat bunun hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini seni hâlâ sevdiğimizi ve biricik oğlumuz-- | Open Subtitles | (ستيفن) نريد أن نخبرك شيء مهم جداً لكن أريدك أن تفهم بأنه لا يغير أيّ شيء |
| Bir şey söylemek istiyoruz. Değil mi? | Open Subtitles | نريد أن نخبرك بشيء, صحيح؟ |
| Aynı şeyi 10, 20, 30 yıl sonrası için de söylemek istiyoruz: Son 30 yılda neler yaptığımıza bir bakın. | TED | نريد أن نقول الشيء ذاته بعد 10، 20، أو 30 عاماً من الآن: انظروا ماذا فعلنا خلال الـ 30 عاماً الماضية. |
| Hazır başbaşa kalmışken, annen ve ben, seninle ne kadar gurur duyduğumuzu söylemek istiyoruz. | Open Subtitles | .. والآن بمَ أننا وحدنا أنا ووالدتك نريد أن نقول كم نحن فخورين بكِ |
| Şunu söylemek istiyoruz, geri kalan yolu yanlız gitmeliyiz. | Open Subtitles | نحاول ان نقول ذلك نحن يجب أن نذهب بقية الطريق بمفردنا |
| Biz size iyi olmadığımız görevleri söylemek istiyoruz. | Open Subtitles | نوّد ان نقول لك بأننا لسنا جيّدين في اعمال المناسبات الخاصه. |
| Eli, tatlım, sana bir şey söylemek istiyoruz. | Open Subtitles | إيلاي) عزيزي نريد أن نخبرك بشيئ) |
| Çekirge konusunda ne kadar üzgün olduğumuzu söylemek istiyoruz. | Open Subtitles | نحن نريد أن نخبرك بِكم... بِكم نحن آسفون لما حدث لـ(كريكت) جميعنا أحببنا ذلك الفتى |
| Pekala. Tam olarak neyi söylemek istiyoruz. | Open Subtitles | حسنا ، ماذا نريد أن نقول تحديدا ؟ |
| Size bir şey söylemek istiyoruz, çünkü... | Open Subtitles | نريد أن نقول ... لكم شيئاً لأنه |
| Arkadaşınızın kaybı için derin üzüntü duyduğumuzu söylemek istiyoruz. | Open Subtitles | محم مرغب فقط ان نقول نحن اسفون حقا لخسارتك صديقك |
| Millet, size bir şey söylemek istiyoruz. | Open Subtitles | نريد ان نقول لكما شيئا انتما الاثنان |