"söylemeyecekler" - Translation from Turkish to Arabic

• يقولوا
• يخبرونا
• وهم لن يخبروا
• يُفصحوا
• يفتحوا فمهم

Bu çok saçma. Yeni bir şey söylemeyecekler.
الفحص الطبي ليس له فائده لن يقولوا شئ مختلف

Saçma bu. Bana farklı bir şey söylemeyecekler.
الفحص الطبي ليس له فائده لن يقولوا شئ مختلف

"Her bir komşularını aldatacaklar, asla gerçeği söylemeyecekler."
وكل واحد سيخدع جاره وأخيه في الإنسانية و لن يقولوا الحقـيـقـة

İnan bana, görmüşlerdir ama bize söylemeyecekler.
ثقي بي لقد فعلوا ولكنهم لن يخبرونا أي شيء

Editörlerine, onun hakkındaki hikâyeleri yayınlamamasını söylemeyecekler.
وهم لن يخبروا محرّريهم أن لا ينشروا القصص عنها.

Kim olduklarını ya da ne aradıklarını söylemeyecekler.
لن يُفصحوا عن أنفسهم، أو عن ما يبحثوا عنه

Hiçbir şey söylemeyecekler.
لن يفتحوا فمهم.

Bir şey söylemeyecekler çünkü gittiğiniz anda dayak yiyecekler.
إنهم لن يقولوا شيئاً لأنكم حالما تُغادرون فسَيقومن بتعذيبهم.

Öyle mi? Kavga edersen, seni buna Chapman'ın zorladığını söylemeyecekler.
انهم يؤمنون بك ويحترمونك ويحتاجونك ان تشاجرت لن يقولوا انه شجعك على ذلك

Ayrıca, hiçbir şey söylemeyecekler derken neyi kast ediyorsun?
وماذا تعني بأنهم لن يقولوا أي شيء؟

Kimseye bir şey söylemeyecekler.
لن يقولوا شيئاً

- Hiçbir şey söylemeyecekler.
لن يقولوا أي شيء.

- Hiçbir şey söylemeyecekler.
لن يقولوا أي شيء

Gerçeği asla söylemeyecekler!
لن يقولوا الحقيقة أبداً

Sanırım bir şey söylemeyecekler.
أعتقد أنهم لن يقولوا أي شيء.

Öyle söylemeyecekler...
انهم لن يقولوا ...

Mahkemeye kadar söylemeyecekler.
لن يخبرونا إلى أن يتم توجيه الإتهام لكما

Bize bir şey söylemeyecekler değil mi?
ولن يخبرونا باى شىء . أليس كذلك ؟

Editörlerine, onun hakkındaki hikâyeleri yayınlamamasını söylemeyecekler.
وهم لن يخبروا... ..محرّريهم. أن لا ينشروا القصص عنها .

Bunu söylemeyecekler.
لن يُفصحوا عن ذلك

Hiçbir şey söylemeyecekler.
لن يفتحوا فمهم. {\pos(192,230)}