"söylemiştir" - Translation from Turkish to Arabic

• أنه قال
• أخبروك
• قد أخبر
• قد أخبرك
• قد أخبركِ
• أنها أخبرتك

Sana bir şeyler söylemiştir diye tahmin etmiştim çünkü bu aralar çok iyi arkadaş oldunuz.Ama erkeklerin işi belli olmaz.
أنا فقط قد اعتقدت أنه قال لك شيء لأنكم قد أصبحتم أصدقاء جيدين.. تعرفين الرجال

Belki sadece annesi odada olduğu için söylemiştir.
ربما أنه قال ذلك لأنه كان في حضور الأم

Bunu sana da söylemiştir tabii. - Öyle değil mi?
أخبروك عن ذلك من قبل، بالتأكيد هم قاموا بذلك

Umarım herkes onlara ne kadar iyi davrandığımızı söylemiştir.
آمل أن يكون الجميع قد أخبروك كم أحسنت معاملتهم

Eminim çoktan anneme söylemiştir, demek ki herkes onun bildiğini her an öğrenebilir.
أنا واثقةٌ من أنه قد أخبر والدتي سلفًا. مما يعني أن الجميع سيعلمون فورًا أنها تعرف.

Eminim Nigel dün gece sohbet ettiğimizi söylemiştir.
بما أني متأكدة أنه قد أخبرك فلقد تحدثت إلى نايجل ليلة الأمس

Yıllar süresince eminim sana başkasına söyleyemeyeceğin şeyler söylemiştir.
أنا متأكد بأنه على مر السنين قد أخبركِ ببعض الأشياء التي لا يمكنكِ إفشاؤها

Sanırım sana çocukları sokaktan iyi yüreğinin hatırına aldığını söylemiştir?
أفترض أنها أخبرتك بأنها أخذت هؤلاء الأطفال من العراء، لأنها تلمك قلباً حنونا؟

- Kesin bir şeyler söylemiştir.
كلنا نعلم أن لابد أنه قال شيئا

Çok istediği şeyleri sana söylemiştir mutlaka.
لا بد أنه قال لك شيئاً ما يريده حقاً

Komik bir şey söylemiştir herhalde.
أعتقد أن السبب هو أنه قال شيئًا مضحكًا

Ve eminim benimle ilgili de birkaç şey söylemiştir.
وأنا واثق من أنه قال بضعة أمور عني

Eminim doktorlarınız söylemiştir...
.. و انا متأكد أن الأطباء أخبروك

Onu nerede buluruz? Eminim diğerleri sana söylemiştir.
-أنا متأكدة أن الأخرون قد أخبروك

Emmett onu görmeye gittiğimi söylemiştir.
لا بد أن (إيميت) قد أخبر (لانغ) بأنني التقيت به.

Eğer biriyle takılıyorsa kesinlikle Alex ve Mark'a söylemiştir.
إذاكان(نيل)يخرجمعشخصاً ما، سيكون بالتأكيد قد أخبر (اليكس) و (مارك).

Biri size söylemiştir sanıyordum. Otobüsü durdurun!
لقد كنت متأكدة أن أحداً ما قد أخبرك أوقف الحافلة

Selam, Claire... Umarım Bev sana filmlerinin büyük bir hayranı olduğumu söylemiştir.
مرحباً يا (كلير)، آمل أن أخي قد أخبركِ أنني من المعجبين بأعمالك.

- Eminim üzgün olduğunu söylemiştir. - Gerçekten de üzgün.
أنا واثق من أنها أخبرتك بأسفها - إنها آسفة -