| Onun çarmıha gerilmesini izleyen insanlar olanları görürken ne söyleyebilirler ki? | Open Subtitles | الناس يشاهدونه يصلب ماذا يستطعيون ان يقولوا وهم يشاهدون ذلك يحدث |
| Kızın hangi ajans için çalıştığını söyleyebilirler. | Open Subtitles | هم يستطيعون أن يقولوا لكِ عن الوكالة التي كانت تعمل لديها الفتاة |
| Ve bu şekilde, düşündükleri şeyin gerçek olduğunu söyleyebilirler. | Open Subtitles | وبهذه الطريقة، يُمكن أن يقولوا ما يعتقدون أنّه الحقيقة. |
| O zaman hangisinin senin için olduğunu söyleyebilirler. | Open Subtitles | حينها سنعرف من منها موجّه لك |
| Bu şehirdeki insanlara beni sorsanız hain veya bencil olduğumu söyleyebilirler. | Open Subtitles | إذا كنت ستسأل الناس في المدينة عني ربما سيقولوا أنني وغد و أناني. |
| İstediklerini söyleyebilirler derler. | Open Subtitles | يعتقد البعض أنها يمكن أن يقولوا ما يريدون. |
| Bunun mümkün olduğunu nasıl söyleyebilirler? | Open Subtitles | أنّى لهم أن يقولوا أنّ هذا ممكن؟ |
| İnsanlar senin hakkında istediklerini söyleyebilirler. | Open Subtitles | يمكن للناس أن يقولوا ما يحلو لهم عنك |
| Ne isterlerse söyleyebilirler. | Open Subtitles | يمكنهم أن يقولوا ما يريدون |
| Ne isterlerse söyleyebilirler. | Open Subtitles | يمكنهم أن يقولوا ما يريدون |
| Aynı şeyi senin için de söyleyebilirler. | Open Subtitles | ممكن أن يقولوا هذا عنك أيضاً |
| Ama yanılıyorsam atınÜçlü Taç fırsatını mahvettiğimizi söylemekle kalmayıp atı da mahvettiğimizi söyleyebilirler. | Open Subtitles | ولكن إذا كنت مخطيء سيقولون لن يقولوا فقط بأننا أفسدنا فرصة الحصان بالفوز بـ"ترايبل كراون" ربما سيقولون بأننا أفسدنا الحصان |
| Ona neler olduğunu bize açıkça söyleyebilirler. | Open Subtitles | ...يمكنهم فقط أن يقولوا ماذا حدث له |
| İşte o zaman bize hangisinin senin için olduğunu söyleyebilirler. | Open Subtitles | حينها سنعرف من منها موجّه لك |
| Gerçek gibi görünürler ve her şeyi söyleyebilirler. | Open Subtitles | يبدون حقيقيين و سيقولوا شيء |