| Dinle, söz veriyoruz. Ne durumda olduğunu her zaman kontrol edeceğiz. | Open Subtitles | اسمعي, نعدك, سنعيدك واقفة على قدميك بسرعة |
| Gitmemize izin verdiğinde birçok şeyi değiştireceğiz, söz veriyoruz. | Open Subtitles | وعندما تدعينا نخرج من هنا فأننا سنغير الكثير من الأشياء، ونحن نعدك |
| Her halükarda, daima seninle olacağımıza söz veriyoruz. | Open Subtitles | في كلا الحالتين، نعدك أن نبقى إلى جانبك دومًأ. |
| Ama buradan gitmemize izin verirseniz bir daha asla dönmeyeceğimize söz veriyoruz. | Open Subtitles | لكن إن سمحتم لنا بمغادرة هذا المكان نعدكم بألا نعود أبدًا |
| Aa, onlara nimetlerini yemekte kullanarak iyi bakacağımıza söz veriyoruz. | Open Subtitles | ونحن نعد بأن نراعها جيدا كما سنَستعملُه لأَكْل كُلّ مخلوقاتكَ. |
| Bir yıl içinde Lockhart/Gardner'dan %10 daha fazla vereceğimize söz veriyoruz. | Open Subtitles | نعدكِ أنه خلال سنة سنعطيكِ زيادة 10 بالمئة |
| Müdür Shepherd bunun bir daha tekrarlanmayacağına söz veriyoruz. | Open Subtitles | نحن نعدك أنها لن تتكرر مرة أخرى. |
| Kimseye bir şey söylemeyeceğiz, söz veriyoruz. | Open Subtitles | آه، لن نقول أي شيء لأي أحد، نعدك. |
| söz veriyoruz. Çok teşekkürler çocuklar. | Open Subtitles | ـ نحن نعدك ـ شكراً جزيلاً لكم، يا رفاق |
| Burada tamamen bir soruşturma açılacağına söz veriyoruz. | Open Subtitles | نعدك بأن تحقيقا كاملا سوف يجرى, |
| Pekala. O halde biz de ona gerçekten iyi bakacağımıza söz veriyoruz. | Open Subtitles | حينها نعدك ، بأننا سنرعاها جيداً |
| Tabii ki haber vereceğiz, söz veriyoruz. İyi misin Crane? | Open Subtitles | نعم ، سنفعل نعدك أنت بخير ، كرين؟ |
| Akıllı duracağımıza söz veriyoruz. | Open Subtitles | نعدك بأن نحسن التصرف |
| söz veriyoruz! - Tamam! | Open Subtitles | نحن نعدك حسنا .. |
| Evet! söz veriyoruz! - Tamam! | Open Subtitles | نحن نعدك حسنا .. |
| Seni aramayacağımıza söz veriyoruz, anne. | Open Subtitles | نعدك بعدم الاتصال يا امي |
| Ve nereye gidersek gidelim, herşeyin içine edeceğimize söz veriyoruz. | Open Subtitles | و نعدكم أننا سنقوم بالإغتصابات في جميع تلك الأنحاء |
| Adilce, etraflıca ve bıkıp usanmadan bu ilişkinin sonucunda ortaya çıkan her türlü halkın güvenini ihlal eden durumu ortaya koymaya söz veriyoruz. | Open Subtitles | ونحن نعدكم بالإنصاف و الدقة و السعي بلا هوادة لأي انتهاك للثقة العامة في هذه القضية |
| Bunu yapacağımıza söz veriyoruz. | Open Subtitles | وإننا نعد بأن نفعل ذلك من أجلكما |
| Kimseye söylemeyecegiz, söz veriyoruz. | Open Subtitles | لن نخبر أحداً، نعدكِ بذلك. |
| Deneyeceğiz. söz veriyoruz. | Open Subtitles | سنحاول, نوعدك بذلك. |
| Nerede olduklarını söyleyerek onları kurtarmak için söz veriyoruz. Özür dilerim, takım lideri. | Open Subtitles | نحن نتعهد بإنقاذهم بتبليغنا عن ...أماكن وجودهم إلى... |
| söz veriyoruz, söz! | Open Subtitles | "لكن لن ندعك تذهب" |
| Senin söylediğini kimsenin bilmeyeceğine söz veriyoruz. | Open Subtitles | لديك كلمتنا بأن لا أحد سيعلم أنك من أخبرنا. |