| Makine Dairesi, o emir iptal. Ana sürüş sistemlerini kapatın. | Open Subtitles | ،قسم الهندسه، تجاهل هذا الأمر إفصل كل أنظمة القيادة الرئيسية |
| Kazadan bir ay önce, yazılıma belirsiz bir sürüş özelliği eklemişler. | Open Subtitles | وقبل شهر من وقوع الحادث وأضافوا ميزة القيادة غامض إلى البرنامج. |
| sürüş denemesi yapmak istiyorum ama annemle babam ortalarda yok. | Open Subtitles | أريد أن أتدرب على القيادة لكن أبي وأمي ليسا بالجوار |
| Böylece kasaba etrafındaki 5 saatlik bir sürüş, ve çocuklarımızı avladıktan sonra, sonunda hepsini biraraya getirip iyi haberi verdik. | Open Subtitles | بعد خمس ساعات من القياده حول أرجاء المدينه لإيجاد أطفالنا لقد جمعناهم في مكان واحد |
| 30 yıl. 30 yıllık eziyet ve araba sürüş. | Open Subtitles | ثلاثون عاماً من القصف الساحق و ركوب السيارات |
| Tek bir kırıntı bile dökersen derinden, yeni bir çift sürüş eldiveni yaparım. | Open Subtitles | إن سكبت قطعة شبسي واحدة سوف أستخدم جلد لزوج جديد من قفازات القيادة |
| Ve 17. doğum günümde hız tutkumu bilen ailem bana bir sürüş dersi verdi hediye olarak. | TED | و في عيد ميلادي السابع عشر، والدي، بمعرفتهم حبي للسرعة، أعطوني درسا واحداً في القيادة لعيد ميلادي السابع عشر. |
| Bence, arabalarımızın birbirleriyle konuşmasını sağlayarak sürüş deneyimini değiştirebiliriz. | TED | أعتقد بأننا نستطيع أن ننقل تجارب القيادة من خلال اعطاء الفرصة لسياراتنا لتتحدث لبعضها |
| Ayrıca, insanları bunu yapmaya iten şey sürüş maliyetidir. | TED | وإنها تكلفة القيادة هي التي تقرر رغبة الناس ليتمكنوا من فعل هذا الأمر. |
| Yani ortak otonomiyle daha çok sürüş miktarı olacak ve trafik de daha kötü hâle gelecek. | TED | ولذلك ستصبح معدلات القيادة أعلى بكثير في وجود القيادة الذاتية المشترَكة، وفي الواقع، ستصبح حركة المرور أكثر سوءًا. |
| Hey, buna üst düzey sürüş yetenekleri mi deniyor? | Open Subtitles | هاى ، أرأيت مهارات القيادة الفائقة أم ماذا؟ |
| Bunlar ciddi suçlar. Dikkatsiz sürüş. | Open Subtitles | هناك اتهامات خطيرة موجهة لك القيادة بتهور |
| Bunlar ciddi suçlar. Dikkatsiz sürüş. | Open Subtitles | هناك اتهامات خطيرة موجهة لك القيادة بتهور |
| Beau Brandenburg'dan inanılmaz bir sürüş. | Open Subtitles | انها بعض من مهارات بو براندنبــرج اللامعقولة في القيادة |
| Yörüngeden aşağı alçalıyoruz. sürüş kontrolleri kapanmış. | Open Subtitles | نحن نبطئ السرعة خارج المدار أجهزة القيادة عطلت |
| İki kendinden sürüş arasında New Detroit akıllı otomobil. | Open Subtitles | بين سيارتين من السيارات الذكيه زاتيه القياده فى نيو ديترويت. |
| Raporlara göre, şu senin doktor oldukça ciddi bir sürüş kazası yaşamış anlaşılan. | Open Subtitles | طبقاً للتقارير,... فإن طبيبتك الخاصة عانت من حادثة ركوب خيل في أملاكك. |
| Babam içeride çalışıyordu. sürüş dersi bitmişti. | Open Subtitles | أبي كان في الداخل، يعمل درس السياقة كان إنتهى |
| sürüş gözlüğüm olmadan karanlıkta yolu göremiyorum ki. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أرى ليلاً من غير نظاراتي للقيادة |
| Arabayı sürüş tarzından bunu anlamıştım, Al. | Open Subtitles | طريقة قيادتك لتلك السيارةِ جعلتني أظن أنك تعمل في الشوارع يا آل |
| sürüş uyumluluğu olan adaylarla... | Open Subtitles | المرشحون فحسب مِمّن يملكون توافقية الانسياب |
| sürüş için teşekkurler. Show için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرا على التوصيلة شكرا على الاستعراض |
| Evden, arabayla üç dakikalık sürüş mesafesindeyiz. | Open Subtitles | نحنُ نبعد عن الكوخ مسافة 3-5 دقائق قيادةً |
| İki kademeli turbo emiş gücü, üçlü fırça başlığı teflon filtresi ve kemersiz sürüş sistemi var ve o kadar güçlü ki kirin üstündeki kiri emiyor! | Open Subtitles | نظافة مزدوجة و متانة ،سيطرة كاملة،هزاز مرشح محصن صمم وفقا لنظرية الدفع العكسي |
| İleri sürüş Enstitüsü, adına Sür ve Kurtul dedikleri yeni bir şey açıkladı. | Open Subtitles | أطلقت جمعية السواقين المتقدمين نصيحةً جديدة تُدعى "سوق وانجو بحياتك" |
| Tank şurada. Araba burada. Ve bu muhtemelen hayatımın en iyi sürüş deneyimiydi. | Open Subtitles | الدبابه هناك, وسيارتي هنا, وهذه من المحتمل أنها أفضل تجربة قيادة في حياتي |
| Bu muharebe sürüş kursundan yeni sürüş deneyimleri kazanıyorsun. | Open Subtitles | أنت حقاً تستوعب هذا الفصلِ من سياقة القتال |