| Yağmur yağmadığı sürece iyi olmakla, iyi olmak aynı şey değil. | Open Subtitles | أن تكون بخير طالما أنها لا تمطر، لا يعني أنك ستكون بخير. |
| Uyanık olduğum sürece iyi olacağım, değil mi? | Open Subtitles | سأكون بخير طالما أنا مُستيقظة، صحيح؟ |
| Her zaman, yanında sen olduğun sürece iyi olacağını söylerdi. | Open Subtitles | هو كان دائماً يقول إنه سيكون بخير طالما أنت معه موقع ومنتديات أزعرينا ترجمة : eckadOel |
| Her zaman, yanında sen olduğun sürece iyi olacağını söylerdi. | Open Subtitles | هو كان دائماً يقول إنه سيكون بخير طالما أنت معه موقع ومنتديات أزعرينا ترجمة : eckadOel |
| Tamam, TV izlemediğin sürece iyi. | Open Subtitles | حسنا... طالما لست تشاهد التلفاز |
| Tamam, TV izlemediğin sürece iyi. | Open Subtitles | طالما لست تشاهد التلفاز |
| Bir daha ayrılmadığımız sürece iyi olacağım. | Open Subtitles | ...أنا بخير طالما لن نغدر ثانية |
| - Seninle olduğum sürece iyi olacağım. - Freddie... | Open Subtitles | سوف اكون بخير طالما انا معك - فريدي - |
| Elena benim güvende olduğumu düşündüğü sürece iyi olacaktır. | Open Subtitles | (إيلينا) ستكون بخير طالما أنّها تظنني آمنًا. |
| - Amerika'da kaldığı sürece, iyi. | Open Subtitles | -إنّه بخير طالما يبقى |