| Pek sayılmaz. Kuzenim sürekli böyle partiler veriyor. | Open Subtitles | ليس في الواقع، إبن عمي يحتفل هكذا طوال الوقت |
| Eğer sürekli böyle saklanmak zorunda kalacaksak tekrar kendimden utanmaya başlarım. | Open Subtitles | ولكن أعتدتُ أن أكون أذآ كنا سنختبئ هكذا طوال الوقت |
| İzin veriyor ama yüzü sürekli böyle duruyor. | Open Subtitles | سوف تسمح لي بأكلها لكن فقط من أجل تنظر إلى هكذا طوال الوقت |
| sürekli böyle işlemler yapma şansımız olur. | Open Subtitles | سنقضي وقتنا ونحن نفعل أشياء كهذه طوال الوقت |
| Eminim sürekli böyle baskınlara gidiyorsundur. | Open Subtitles | سأتأكد من ذهابك لعمليات القبض كهذه طوال الوقت |
| sürekli böyle oynuyorlar. | Open Subtitles | إنهم يلعبون هكذا طوال الوقت حفنة من الصور الشقية |
| sürekli böyle davranıyor olamazsın çünkü bildiğim Vivian böyle bir adamla evlenmezdi. | Open Subtitles | أعني لايمكن أن تكون هكذا طوال الوقت |
| Özellikle de bana sürekli böyle baktığında. | Open Subtitles | خاصةً عندما تنظر إلي هكذا طوال الوقت |
| - sürekli böyle mızmız mı olacaksın? | Open Subtitles | هل ستظلين بائسة هكذا طوال الوقت ؟ -نعم |
| sürekli böyle giyinmeliyiz. | Open Subtitles | علينا أن نلبس هكذا طوال الوقت |
| - sürekli böyle yapıyorsun. | Open Subtitles | تنظر هكذا طوال الوقت |
| - sürekli böyle yapıyorsun. | Open Subtitles | تنظر هكذا طوال الوقت غير صحيح |