| Kim sütyen almaya başladı, tahmin edin bakalım. - Kim? | Open Subtitles | أوه ، على فكرة ، خمنوا من بدأ بشراء صدرية |
| Bahse girerim orada dışarda sütyen bile giymiyorlardır. | Open Subtitles | أقسم أن ذلك فـي المراكـز الأولى بالأعلـى إلى جـانب عـدم ارتداء صدرية في الأمـاكن العمومية |
| Peki, bu sadece tişörtünün üstüne sütyen taktığın bir fotoğraf. | Open Subtitles | حسنا هذه فقط صورة لكِ مرتدية حمالة صدر فوق قميص |
| Bir ay önce, Macy dükkanından sütyen alıyordum. | Open Subtitles | منذ شهر كنت أشترى حمالة صدر من متجر ماسى |
| Bir numara: sütyen. | Open Subtitles | الكلمة الأولى: حمالة الصدر التي لا أريد سماعها بالتلفاز ثانيةً الكلمة الأولى: |
| Ve bu İspanyolca değil, sütyen ölçüsüydü. | Open Subtitles | وتلك ليست كلمة أسبانية بل هي مقاس الصدرية |
| Üzerinde yalnız sütyen olan bir kadın, güpegündüz ortalıkta dolaşıyor. | Open Subtitles | إمرأة تتجول في وضح النهار وليست مرتدية سوى حمّالة صدر |
| Arada sırada sütyen giymenin... sana bir zararı olmaz. | Open Subtitles | و لن يؤلمكِ أن ترتدي صدرية من الحين للآخر |
| Yıllar boyu kötü sütyen giymek sırt ve omuz ağrılarına yol açabilir. | Open Subtitles | يسبّب ارتداء صدرية رديئة آلاماً في أعلى الظهر والكتفين يمكن حتّى أن يسبّب الصداع |
| Hadi gidelim. Çamaşırhanenin etrafında dolanacağız, bana yeni bir sütyen çal. | Open Subtitles | فلنمضِ، يجب أن نمر على المصبغة لتسرق لي صدرية جديدة |
| Shawn buradayken senden birşey isteyeceğim bu sütyen bana ait değil. | Open Subtitles | بينما أنت هنا , أعمل لى خدمة. يسار شارلين . حمالة صدر في الشاحنةِ. |
| Kırmızı ruj,sütyen yok? | Open Subtitles | ماذا عن أحمر الشفاة وعدم ارتداء حمالة صدر |
| 2005 Tri Pi üye sınıfının sütyen listesi de. | Open Subtitles | والقائمة لا تساعدني أيضـاًَ أحجام حمالة صدر الـ2005 لصف المبتدئات لنادي تراي باي 370 00: 18: |
| Ever. Sadece yeniden sütyen takmaya başladım. | Open Subtitles | أوه نعم, حسنا لقد بدأت ألبس حمالة الصدر مرة أخرى |
| Bu sütyen göğüslerimi gerçekmiş gibi gösteriyor mu? | Open Subtitles | هل حمالة الصدر هذه تجعل ثديي يبدو حقيقياً؟ |
| Peki, bu sizin en önemli gizli silahınız, dolgulu sütyen. | Open Subtitles | حسناً ، هذا أهم سلاح سري لديكن الصدرية المائية |
| Lütfen sütyen tak, sütyen takmadan yaşanmaz. | Open Subtitles | أرجوكِ ارتدي حمّالة صدر فلا يمكنكِ أن تعيشي بدونها |
| Anne, çocuklar anneleriyle sütyen almazlar aslında. | Open Subtitles | أمي، الأطفال لا يشترون حمالات الصدر مع أمهاتهم |
| Size söz veriyorum. Kuş tüyü toz bezi yok , mor sütyen yok.. | Open Subtitles | لا منافض غبار ريشية, لا حمالات صدر بنفسجية |
| Hayır sadece kalitesiz sütyen. | Open Subtitles | ــ هل أنتِ مريضة؟ ــ لا، إنّها مجرّد صدريّة رديئة |
| "Ben de sütyen askını görebiliyorum, Oprah! İşine bak sen!" | Open Subtitles | و يمكنني أن أرى شريط حمالة صدرك أوبرا,اهتم بشؤونك |
| Kadının sütyen ve külot'u yerde, ama kurban iç çamaşırı giymiş. | Open Subtitles | صدريتها وسروالها على الأرض، لكّن الضحية ترتدي ملابس داخلية. |
| 3 ay içinde sütyen boyutlrını 4 e katladığını düşün? | Open Subtitles | ماذا؟ .وهل كنت تعتقدين أن مقاس حمالة صدرها زاد أربعة درجات خلال ثلاثة شهور؟ |
| Sadece kadınlara sütyen satarak piyasanın sadece yüzde ellisini kontrol ediyoruz. | Open Subtitles | أتدريان، بيع حمّالات الصدر للنساء فقط، يجعلنا نستغل خمسين بالمائة فقط من السوق. |
| Lanet kalbimize takılı kateterlerimiz var ve onlar yeni sütyen alıyorlar. | Open Subtitles | يوجد قساطر خارجة من قلوبنا وهما تشتريان حمّالات صدر |
| Arayan sütyen yerindeki İnsan Kaynakları bölümüydü. | Open Subtitles | ذلك كان قسم الموارد البشرية في شركة الصدريات |
| Burada elbise, sütyen ve ayakkabı var, | Open Subtitles | عندي الفستان . وحمالة الصدر واثنين من الأحذية |