| Şapka havada süzülüyordu. | Open Subtitles | القبعة كانت عائمة |
| Maudie havada sanki trabzana doğru süzülüyordu. | Open Subtitles | بدا ماودي وكأنها كانت عائمة... ..towards درابزين. |
| Az önce havada süzülüyordu. | Open Subtitles | كانت فقط عائمة |
| Kendine ait büyük bir karanlık noktası vardı, bulutlar atmosferinde süzülüyordu ve bu şeyler gözümüzün önünde ortaya çıkıyordu. | Open Subtitles | كان لديه بقعته الكبيرة بقعة مظلمة فى حالته سحب بيضاء تطفو فى جوّه تلك الأشياء تجلّت أمام أعيننا |
| Bir elinde dergi diğerinde metre orta sınıf bir kadın vücudunu gösteren bir etek giymiş bir hayalet gibi süzülüyordu. | Open Subtitles | وعادت إلى غرفة الجلوس المجلة في يد والمتر في الأخرى, تطفو كالأرواح, ترتدي لباس شفاف يسمح برؤية جسد |
| Bir ses duydum, güverteye çıktığımda bedeni suda süzülüyordu. | Open Subtitles | ولكني سمعت ضوضاء وعندما وصلت إلى سطح السفينة رأيت جثته تطفو بعيداً |