| Planın bu mu? Oturup bütün gün sıçanı izlemek mi? | Open Subtitles | هذه خطتك إذاً تجلس و تشاهد الفأر طوال اليوم؟ |
| Dedi ki, sıçanı yuttuktan sonra, adam koşmaya başlamış, sanki aklını kaçırmış gibiymiş. | Open Subtitles | قالت بعد إبتلاع الفأر ذلك الشخص ركض للخارج و بدا كما لو كان فقد عقله |
| Çünkü ben gördüğüm zaman bir suçluyu, kokladığım zaman bir sıçanı, doğduğunda da kötü bir ay'ı tanırım. | Open Subtitles | السبب انني اعرف الجنايه وعندما أرى احد ، أ الجرذ عنده رائحة واحدة ، وسيئة عندما يرتفع القمر. |
| Geminin dışında pek sert değilsin, öyle mi, womp sıçanı? | Open Subtitles | .لسترجلقوي خارجمركبتك. أليس كذلك ، أيها الجرذ السام ؟ |
| Sanırım ya siyah bir sıçan ya da çatı sıçanı dediğimiz şey. | Open Subtitles | أعتقد أن هذا كان فأراً أسوداً أو ما نطلق عليه فأر السقف |
| Dağ sıçanı gölgesini görürse, altı hafta daha kış olacak. | Open Subtitles | إن رأى جرذ الأرض ظله فهناك على الأغلب 6 أسابيع من الشتاء |
| Ben onlara bir çift aşırı gelişmiş iskele sıçanı dedim.... ..ve yarattığım duygusal yıpranma için 4.milyon dolar ödemek zorundayım. | Open Subtitles | أطلق عليهم بأنهم فئران شوارع والأن علي دفع 4 ملايين لهم بسبب الألم الذي سببته لهم ليس عليك التكلم لهؤلاء يامونتي |
| Ama garip misk sıçanı iskeleti gibi bütün aziz eşyalarımı bahçeye gömdüğünü nasıl tahmin ettin? | Open Subtitles | ولكن كيف تستنتج أنني أدفن كل متعلقاتي الثمينة كجمجمة الفأر المخيفة؟ |
| "Anne dağ sıçanı ve yavrusu kakaolarını bitirdiler..." | Open Subtitles | الأم الفأر جبلية وولدها أنهيا الكاكاو الخاص بهما |
| Uğradığın, şarkını söylediğin ve sıçanı yakaladığın için. | Open Subtitles | لـ قدومك وعزف هذه الأغنية وعلى إمساك الفأر |
| O sıçanı yere koy da kapının önünde de ezeyim seni. | Open Subtitles | ضع ذلك الفأر أرضًا، وسأحطمك على عتبة بابك. |
| Bakın, dostlarım, en büyük sıçanı destekliyorsunuz. | Open Subtitles | أترى يا صديقي انت بجانب الفأر الأكبر |
| Aslında sıçanı çekerek dışarı çıkarma şansları oldukça azdı ama onların bunu denemiş olması bile şaşırtıcı. | Open Subtitles | فرصها وهي تسحب الجرذ للخارج ضئيلة للغاية لكن حقيقة محاولتها ذلك مدهشة |
| Sıçan hazırlamışsın. sıçanı öylece doğrayıp tavaya atamazsın. | Open Subtitles | .لقد قمت بتحضير الجرذ .ولم تقم فقط بتقطيعه ورميه في المقلاة |
| Bin kişi kıçlarını donduruyor, bir sıçanı görmek için. | Open Subtitles | ألفشخص... يتجمدون من البرد ... ، وينتظرون الجرذ ليعبدوه. |
| Yıllar önce ormanda misk sıçanı iskeleti buldum. | Open Subtitles | أتعلم، منذ سنين وجدت جمجمة فأر المسك في الغابات. |
| O inanılmaz yeteneklere sahip olan hippi bir bataklık sıçanı olarak saklanan bilgili bir cadı. | Open Subtitles | إنه ساحرة متمرسة، لديها مواهب خارقة، مختبئة كما لو أنها فأر مستنقعات. |
| Ölüme terk edebileceğin aptal bir bataklık sıçanı olduğumu mu sandın? | Open Subtitles | أظننتي أنني فأر مستقنع أبله يمكنكِ أن تتركيه خلفكِ ليموت؟ |
| "bir sıçanı herhangi bir şekilde barındıran, koruyan ya da bulunduran herkes | Open Subtitles | وأي شـخـص يـآوي، يـحـمـي أو يمتلك جرذ بأي شكل من الأشكال |
| Tabi sen buradaki şeyin, taklitlerin bir Bellian sıçanı gibi dışarı tükürüyor olmasını saymazsan! | Open Subtitles | أن هذا الشيء يبصق نسخ كــ ساحة فئران بليان |
| Ölmek üzere sonra da eyaletin sıçanı gibi olacak. | Open Subtitles | إنه ميت أكثر من حيوان أبوسوم على الطريق السريع. |
| Keseli sıçanı nerede bulacağını nasıl biliyor? | Open Subtitles | كيف سيجد البوسوم (حيوان ذو كيس أوسترالي)؟ -ششش |
| Keseli sıçanı oradan çıkarmak için 250 dolar fatura kestiler. | Open Subtitles | تكلّف عامل الإبادة 250 دولاراً لإخراج حيوان الأبوسوم من هناك |
| -Bu sıçanı sevmiştin öyle mi? | Open Subtitles | أحببتَ هذا الجرذِ حقاً، أليس كذلك؟ |
| Zaman alacak, fakat yaban sıçanı avcılığını iyi bilmek genç tilkinin kışı atlatabilmesi için hayatı önem taşıyor. | Open Subtitles | سيستغرق الأمر بعض الوقت لكن إتقان اصطياد اللآموس ضروري للثعلب اليافع ليجتاز الشتاء |