| Orası sıcak ve rahat. Hem orada sana dokunacak tek kişi ben olacağım. | Open Subtitles | حيث المكان دافيء ومريح ، والشخص الوحيد الذي سيجذبكِ هو أنا ؟ |
| Burası sıcak ve rahat. | Open Subtitles | المكان دافيء ومريح هنا. |
| Seni götürmeye gelen adamlar gelene kadar seni sıcak ve rahat tuttum, ve senin yanında oturdum. | Open Subtitles | جعلتك تشعر بالدفء و الراحة وجلست هناك معك، حتى آتى هؤلاء الرجال وأخذوك بعيداً |
| O adamlar seni alıp götürene kadar seni sıcak ve rahat tuttum, orada oturdum. | Open Subtitles | جعلتك تشعر بالدفء و الراحة وجلست هناك معك، حتى آتى هؤلاء الرجال وأخذوك بعيداً |
| İnleri sıcak ve rahat. | Open Subtitles | الجحر دافئ ومريح |
| Yeterince sıcak ve rahat bi yer. | Open Subtitles | يبدو دافئ ومريح كفاية |
| Anlaşılan sürüngen arkadaşımız... sıcak ve rahat bir spot ışığı bulmuş. | Open Subtitles | يبدو أن صديقنا الحرشفي قد وجد بقعة دافئة و حنينة للإختباء |
| Bu kerhanede çalışanlarım ve müşterilerime sıcak ve rahat bir ortam sunabilmek için çok çalışıyorum. | Open Subtitles | أعمل بجد لأجعل بيت الدعارة هذا بيئة دافئة و جذابة للموظفين و زبائني. |
| sıcak ve rahat. | Open Subtitles | ...دافئة و |